| Zaman ve enerjiyi, beden eğitimi, beslenme ve sağlık eğitimlerine kanalize etmeliyiz. | Open Subtitles | وتدرب الطلاب يومياً كي يفقدوا ويبذلوا الكثير من الطاقة ويعتنوا بالتغذية والصحة |
| Eğitim ve sağlık hizmetlerine erişemiyorduk. | TED | كما ولم نكن قادرين على الحصول على التعليم والصحة. |
| Genellikle dünyanın her yerinde insanların en büyük endişesi iş, şiddet ve sağlık. | TED | المشاكل الثلاثة الكبرى للناس حول العالم هي في العادة الوظائف والعنف والصحة. |
| Birçok kişi ve sağlık çalışanı yüksek riskli hâle gelmişti. | TED | وأصبح من الخطر الشديد التواصل مع كثير من الأشخاص ومهنيي الصحة. |
| Sağlık sisteminin Amerika'da pahalı olması kısmen bu davalar ve sağlık sigortaları nedeniyledir. | TED | تكلفة الرعاية الصحية العالية في الولايات المتحدة يعود جزئيا إلى تكاليف التقاضي والتأمين |
| Davinia gibi dünya vatandaşları Dünya Bankasını su ve sağlık hizmetleri için yatırımlarını artırmalarını ikna etmeye yardımcı oldular. | TED | المواطنين العالمين مثل دافينيا ساعدوا في إقناع البنك الدولي. أن يعزز استثماراته في المياه والصرف الصحي. |
| Dünyada ülkelerindeki her insan için gerçekten de ücretsiz eğitim ve sağlık hizmeti sağlayan ülkelerin olduğunu biliyoruz. | TED | نحن نعلم الآن بأن هناك دولًا في العالم تقدم تعليمًا مجانيًا، ورعاية صحية مجانية لكافة سكانها. |
| Aslında 65 desibel, bu büyük çaplı araştırmanın gürültü ve sağlık alanında bulduğu tüm kanıtların gösterdiği üzere, miyokardiyal enfarktüs tehlikesi için eşik değeridir. | TED | وفي الواقع، فإن 65 ديسيبل هو ذاتها المستوى الذي وجدت هذه الدراسة لجميع الأدلة على الضوضاء والصحة أنه، أنه عتبة لخطر احتشاء عضلة القلب. |
| Yarım milyar insanı ilgilendiren hijyen ve sağlık programı yürütüyoruz. | TED | أننا نعمل على برنامج عن النظافة والصحة والذي يمس نصف بليون نسمة. |
| 2014 yılında Dr. Adams'ın selefi, sigara ve sağlık üzerine yazılan Sağlık Bakanlığı Başhekimi raporunun ellinci yılını duyurdular. | TED | في عام 2014، أطلق سليف د.آدمز الذكرى الم 50 لتقرير الجراح العام عن التدخين والصحة. |
| Mesleki Güvenlik ve sağlık Kurumu'nun raporunu okudun. | Open Subtitles | هل قرأت تقرير إدارة السلامة والصحة المهنية |
| Başkalarına yaşam ve sağlık bahşetme gücümün olması beni hiç böyle şiddetle sarsmamıştı. | Open Subtitles | لم تكن ملفتةُ لنظري بقوة من قبل تلكَ القدرة على منح الحياة والصحة للآخرين |
| Amir, Çevre ve sağlık Bakanlığı'nı alacak. | Open Subtitles | أمير يحصل على البيئة والصحة وفتافيت اخرى. |
| Yani tam anlamıyla, bu aleti doktorların olmadığı, hastaların yüzde 25'inin ve sağlık çalışanlarının yüzde 1.3'ünün bulunduğu gelişen dünyanın ortasında hayal edin. | TED | فتخيلوا هذا الجهاز في وسط العالم النامي حيث لا يوجد أطباء 25 بالمئة يعدون من حملة الأمراض و1.3 بالمئة فقط في مجال الصحة. |
| Ve bu aynı şey, para burada aşağıda ve sağlık, biliyorsunuz? | TED | و هو ننفس الشئ المال في الأسفل و الصحة..فهمتم؟ |
| Eğer doktorlar ve sağlık sistemleri, vergi ödeyenler ve hep beraber bu işi yapabiliyorsak, sağlıkla ilgili bir şeyin farkına varacağız. | TED | إذا أمكننا جميعًا القيام بهذا العمل نحن الأطباء وأنظمة الصحة والمكلفون وجميعنا معًا سندرك شيئًا عن الصحة |
| Bu insanların istediği, iyi bir eğitim çağdaş tesisler ve sağlık hizmeti. | Open Subtitles | ،ما يريدونه هو التعليم الجيّد و أساسيّات الحياة العصرية و الرعاية الصحية |
| O takdirde ülkenin yollar, okullar ve sağlık gibi diğer hizmetler için daha az parası kalacaktır. | TED | سيكون البلد عاجزاً عن تمويل خدمات أخرى ، مثل الطرق والمدارس و الرعاية الصحية. |
| Sanık, Darren Anthony Wahl Şikago Çöp ve sağlık Departmanındaki işini kullanarak halkın parasını kaçırdı. | Open Subtitles | (المدعي عليه (دارين أنتوني وول استغل منصبه في دائرة النفايات والصرف الصحي ليختلس الأموال المدنية |
| Çalışırken sakın evlilik yüzüğünü takma ve sağlık raporunu getir. | Open Subtitles | لا ترتدي خاتم الزواج في العمل و احتاج إلى شهادة صحية |
| Tüm doktorlar ve sağlık sistemi de aynı bakanlığa bağlı. | TED | لذا فكل الأطباء والرعاية الصحية التي تخضع لها هي ضمن هذه الفئة. |
| Yüz maskeleri hastalar ve sağlık çalışanları için. | TED | الأقنعة الطبية للمرضى ولعاملي الخدمات الصحية. |