| Işık dalgalarını iki paralel kola bölüyor ve sonunda tekrar birleştiriyor. | TED | فهو يقوم بتقسيم موجات الضوء على طول ذراعين متوازيين وفي النهاية. |
| İnsanlar alışmaya başladı. ve sonunda harika iş çıkarmaya başladım. | Open Subtitles | لكنني تدبرت الأمر وأحبني الناس وفي النهاية أصبحت كل شيء |
| Şirketlerin oluşumu, bilimin, üniversitelerin oluşumu ve sonunda Sanayi Devriminin yaşanması.... Hepsi de müthiş olaylardı. | TED | ظهور الشركات، والعلم ، و الجامعات و أخيراً الثورة الصناعية، كلها كانت أمور جيدة. |
| Bu gece bir partiye gidiyoruz ve sonunda bekaretini kaybedeceksin. | Open Subtitles | صدقني يا سيد، الليلة سنذهب إلى الحفلة وأخيراً ستفض عذريتك |
| Düşüncesizce davranmaya başladı ve sonunda bir gece Scott Lockhart'la bir kaçamağı oldu. | Open Subtitles | وبدأت تتصرف بإندفاع، وأخيرًا.. حدثت لها تلك النزوة مع سكوت لوكهارت لليلة واحده |
| Hastane avukatları, onu alt etmiş ve sonunda dava düşmüş. | Open Subtitles | هزم المحامين مستشفى له وفي نهاية المطاف تم رفض القضية. |
| Malagasy'de iki yıl acımasız işkenceler, ve sonunda onun inanılmaz kaçışının zorlukları. | Open Subtitles | ثم عامين من المعاملة الوحشية في مدغشقر وأخيرا معاناة صعوبة هروبه المكلف |
| Good’un 4 yaşındaki kızı hapsedildi ve sonunda annesine karşı tanıklık etti. | TED | كانت ابنة غود ذات الأربعة سنوات محبوسة وشهدت في النهاية ضد أمها. |
| Sonunda kendisini özgür kıldı ve sonunda ülkesi için kahramanca ve tereddüt etmeksizin canını verdi. | Open Subtitles | لكنه حرر نفسه أخيراً وفى النهاية بمنتهى البطولة وعدم التردد ضحى بحياته من أجل بلاده |
| ve sonunda bu harici iş gücüne dahil olarak göreve çağırılırlar. | TED | في نهاية المطاف يتم تجنيدهم للانضمام الى هذه القوة العاملة الخارجية. |
| Ve, sonunda, ...birbirleriyle daha fazla konuşamaz hale gelince, bekleneceği gibi, bilincinizi kaybedersiniz. | Open Subtitles | تجعل التفاعل بين المتخصصين صعباً وفي النهاية يبدو أنهم لا يستطيعون التحدث معاً |
| Sana tüm yaşamında köpekbalıklarının tehlikeli olduğu söylendi, ve sonunda su altındasın, ve tam da korkmayı öğrendiğin şeyi görürsün, ve mükemmeldir. | Open Subtitles | لقد أخبروك طوال حياتك بأن أسماك القرش خطيرة وفي النهاية تكون تحت الماء وتقابل الشيء الذي تم إقناعك بالخوف منه وهو ممتاز |
| Muhtemelen fazlası vardı ama eşyalar taşınıp duruyor ve sonunda kayboluyor. | Open Subtitles | الأرجح أنه كان يوجد أكثر لكن الأغراض تُنقل وفي النهاية تضيع. |
| ve sonunda, denizde geçirilen 103 günden sonra Antigua’ya ulaştım. | TED | و أخيراً بعد قضاء 103 يوم فى البحر وصلت إلى جزر أنتيغوا |
| ve sonunda daha fazla dayanamadım. Ayrılmak zorundaydım. | Open Subtitles | و أخيراً لم أستطع تحمله أكثر من ذلك، و كان يجب أن أغادر |
| Bu kadar yıldır, sayısız erkeği kandırdın ve sonunda Bay Doğru'nu buldun. | Open Subtitles | ،كل تلك السنوات ،تخدعين العديد من الرجال وأخيراً عثرتي على الرجل المناسب |
| Isının bir kısmı buharlaşma yaratıyor, bu da bulut yaratıyor ve sonunda yağışa dönüşüyor. | TED | بعض هذه الحرارة تولد بخارًا، والذي بدوره يشكل غيومًا وأخيرًا يؤدي لهطول الأمطار. |
| Canla başla çalıştılar ve sonunda güzel bir yerde 3 yatak odası olan bir ev alacak kadar para biriktirdiler. | TED | عملا بكل جهدهما، وفي نهاية المطاف تمكنا سويًا من الحصول على المال لشراء منزل من ثلاث غرف نوم في حي جميل. |
| ve sonunda, Letsatsi, yani Lemombo Vadisi'nin beyaz aslanı sürüdeki yerini buldu. | Open Subtitles | وأخيرا ليتساتسي أسد ابيض من اجل قرية ليمبومبو وجد مكانه في القطيع |
| Zamanla verdiği sinyal zayıfladı ve sonunda tamamen yok oldu. | Open Subtitles | ومع مرور الوقت، بدأت اشارته تضعف ثمّ انتهت في النهاية |
| ve sonunda, Başkan veya Peygamber, önemi olmayacak. | Open Subtitles | وفى النهاية , سواء كانت رئيسة أم نبية فلا يهم حقاً |
| savaşın idaresini üzerine almıştı ve sekiz yeni lejyonla Spartaküs'ün peşine düştü ve sonunda isyancıları İtalya çizmesinin ucunda kıstırdı. | TED | كأغنى مواطن في روما، وتابع سبارتاكوس مع ثماني جيوش جديدة، في نهاية المطاف تمت محاصرة الثوار في جنوب إيطاليا. |
| Önce özünü öğrenirim, tekrar, tekrar prova ederim ve sonunda anlarım. | Open Subtitles | أتعلم الأساسيات، تم أتدرب عليها مراراً وتكراراً، وفي الأخير أحفظها. |
| ve sonunda seni vuracağız. | Open Subtitles | الكل يتم علاجه إن عاجلا او اجلا وفي النهايه |
| Ona, daha sonra diğer baba adaylarınada soracağım bir soru sordum ve sonunda bu hikayeyi bir kitaba yazma cesaretini buldum kendimde. | TED | ومن ثم سئلت السؤال الذي كنت انهي به طلبي دوما والذي شجعني لكي اكتب هذه القصة في كتاب |
| ve sonunda Roberts' la dost olduk. Ve sonra da... | Open Subtitles | و أخيرا أصبحت أنا و روبرتس أصدقاء حتى حدث ما حدث |
| Çok uzun bir yol aldı ve sonunda evine geri döndü. | Open Subtitles | لقد سافرت بعيداً ولكن فى النهاية عادت للوطن |
| ve sonunda | Open Subtitles | وسَنكون أبداً |