| ben ve Steven, o öğleden sonra her yeri kazmıştık. | Open Subtitles | انا وستيفن قمنا بالحفر فى الثلج طوال النهار |
| Müşterim, Walter Arnell ve Steven Delano'yu mütevelli heyeti olarak atadı. | Open Subtitles | أعد سايمون دان توكيلاً جعل بموجبه والتر آرنيل وستيفن ديلانو الوصيين الوحيدين للمؤسسةِ |
| Walter ve Steven, Simon'un arkadaşlarına çok güvendiğini söyledi ve... heyeti avucunun içinde tuttuğunu ve Simon'un parasını bizim yönetmemizin Vakıf adına daha iyi olacağını söyledi. | Open Subtitles | والتر وستيفن قالا ذلك كان سايمون يثق بأصدقائه أكثر من اللازم وأنه يتحكم تماماً بمجلس الأمناء وأنه من صالح المؤسسة |
| David LaChapelle ve Steven Arnold'un işlerini araştırdım, hem küratörlük yapan hem de büyüleyici dünyalar yaratan fotoğrafçılar. | TED | درست أعمال "ديفيد لاشابيل" و "ستيفين آرنولد" المصوران اللذان انتقيا وصنعا لي العوالم التي كانت تُذهل عقلي! |
| Bu yaklaşım, Dartmouth Tıp Fakültesi'ndeki bir grup araştırmacı tarafından geliştirildi Lisa Schwartz ve Steven Woloshin. | TED | انها طريقة يتم تطويرها بواسطة باحثين في كلية دورتموث الطبية ليزا سشوارتز و ستيفن ولوشين |
| Bunlar Bill Blackburn ve Steven Simms. FBI'dan geliyorlar. | Open Subtitles | هذا بيل بلاكبرن وستيفن سيمز من مكتب التحقيقات الفدرالي |
| Eski Samantha ve Steven bu konuşmayı düşünmezdi bile. | Open Subtitles | سامنتا وستيفن القديمان لم يكونا ليتحدثا هذه المحادثة اصلا |
| Hans ve Steven alışveriş merkezinin güvenlik odasında olacak. | Open Subtitles | هانس وستيفن سيكونو في غرفة الأمن في المركز التجاري. |
| Angela ve Steven sizlere özellikle Steven ile Vietnam'a... | Open Subtitles | أنجيلا وستيفن يودان الترحيب بكم ... ويقدموا لكم حفل زفافهما |
| Angela ve Steven eğer bir damla bile damlatmazsanız hayatınızın sonuna kadar şanslı olacaksınız demektir. | Open Subtitles | أنجيلا وستيفن إن لم تسكبا شيئاً ... فهذا فأل حسن لما تبقى من حياتكما |
| İkinizi de söylüyor bunu diyor, Sen ve Steven. | Open Subtitles | إنها تَقُولُ كِلاكما أنت وستيفن |
| Tamam haklısın, bak, her iki şekilde de, Elana ve Steven bir rehbere ihtiyaç duyacaklar. | Open Subtitles | اسمعوا , في كلتا الحالتين .إلانا وستيفن - سيحتاجون لهذه المعلومات |
| Ben ve Steven için beş dakika sürmüştü. | Open Subtitles | استغرق مني وستيفن كل خمس دقائق. |
| Mükemmel bir saha ajanısın Samantha sen ve Steven beraber harikasınız. | Open Subtitles | أنت عميل ميداني رائع ، سامانثا -- أنت وستيفن ، |
| İki Bob ve Steven'la. | Open Subtitles | مع البوب اثنين وستيفن. |
| Danny ve Steven Gipson. | Open Subtitles | داني وستيفن جيبسون . |
| ve Steven ikinci oğlum. | Open Subtitles | وستيفن... إبني الثاني... |
| Bunlar Doug Spinney ve Steven Teague. Kendilerine "Monkey Wrencher" diyorlar. | Open Subtitles | " هذان هما " دوج سبينى و ستيفين تيج " يكونان مجموعة تسمى " ساحبوا القرد |
| Jackie ve Steven Hyde. | Open Subtitles | جاكي و ستيفين هايد |
| Daha yarım günde, Buck ve Wayne, kendilerinin George Lucas ve Steven Spielberg olduklarına inandılar. | Open Subtitles | وفي خلال نصف يوم بووك) و (ويين) كانا واثقين) (انهم (جورج لوبيز (و (ستيفين سيلبيرغ |
| Tamam Michael ve Steven, siz Bingo'da görevlisiniz. | Open Subtitles | مارك و ستيفن أنتما المسؤولان عن لعبة الأرقام |