| Bunu becerebilmek için insan aç ve susuz yol almalıdır. | Open Subtitles | للقيام بذلك، عليك أن تذهب بلا طعام أو ماء |
| Bunu becerebilmek için insan aç ve susuz yol almalıdır. | Open Subtitles | للقيام بذلك، عليك أن تذهب بلا طعام أو ماء |
| Ne zamandır aç ve susuz bilemiyorum. | Open Subtitles | أي فكرة كم هو كان وحده دون طعام أو ماء |
| Evini aç ve susuz bir insana aç. | Open Subtitles | أفتحي بابك لرجل جائع و عطشان |
| Evini aç ve susuz bir insana aç. | Open Subtitles | أفتحي بابك لرجل جائع و عطشان |
| Çok yorulmuş. Ayrıca eksik beslenmiş ve susuz kalmış. | Open Subtitles | الرجل مجهد ويعاني أيضاً من قلة التغذية والجفاف |
| Çileğin lezzeti nasıl biliyor musun, hani bütün gün dışarıda yüzdüğün ve oynadığın sonra, aç ve susuz eve döndüğün yaz öğleden sonraları gibi.. | Open Subtitles | عندما تكون في الخارج تلعب و تسبح طوال اليوم ثم تدخل وانت جائع وعطشان |
| Sonu bu, dinlenmeden ve susuz büyük ihtimalle ölür. | Open Subtitles | ذلك آخر ما تبقى بلا راحة و ماء, سيموت بالتأكيد |
| yiyeceksiz ve susuz çölün ortasındayız.. | Open Subtitles | في وسط الصحراء, وليس لدينا طعام أو ماء |
| # Çok bitkin ve susuz kalmış # | Open Subtitles | *مع تبدد آماله * * وشعوره بالتعب الشديد والجفاف * |
| O demirden yapılmış, diğer hepimiz etten ve kemikteniz hem de aç ve susuz... | Open Subtitles | هو مصنوع من الحديد! نحن الباقون فقط لحم ودم اللحم والدم الجائع، وعطشان. |
| Metal bir kutuda yiyeceksiz ve susuz kalmak da kesinlikle acil bir durum yani... | Open Subtitles | و الانحشار في هذا الصندوق المعدني دون أي طعام و ماء هو بالتأكيد حالة طارئة، لذا... |