| Sen ve teyzem küçükken birlikte çok zaman geçirir miydiniz? | Open Subtitles | عندما كنتِ وخالتي صغاراً، هل قضيتم الكثير من الوقت سويةً؟ |
| Burda, annem ve teyzem Donna'ya bisiklete binmeyi öğretiyorlar. | TED | ها هي أمي وخالتي يعلمان دونا كيفية ركوب العجلة. |
| Beni annem, büyük annem ve teyzem yetiştirdi. | Open Subtitles | ربتني أمي، جدتي وخالتي |
| Kız kardeşim sokakta eroin satan bir keş ile birlikte ve teyzem onun evden çıkmasını istiyor. | Open Subtitles | هي مع البائع المتجول تماما وعمتي تريدها ان تخرج مع المنافق الطبال |
| Kız kardeşim uğradı, sonrasında da arkadaşım Dot ve teyzem Peg. | Open Subtitles | اختي تجيء بعد ذالك صديقي دوت وعمتي بيج |
| Gitmiş. Yani Elsa ve teyzem de gitmiş. | Open Subtitles | كانت هنا وقد اختفت وكذلك (إلسا) وخالتي |
| Gitmiş. Yani Elsa ve teyzem de gitmiş. | Open Subtitles | كانت هنا وقد اختفت وكذلك (إلسا) وخالتي |
| Uzun bir gün oldu ve teyzem çok yoruldu. | Open Subtitles | لقد كان يوماً طويلاً. وعمتي مرهقة. |
| Küçük bir Hawaiili iken annem ve teyzem bana sürekli Kalaupapa hakkında hikâyeler anlatırdı. Dünyanın en yüksek deniz uçurumlarıyla çevrili Hawaii cüzzamlılar topluluğunu ve Peder Damien'ı, hayatını Hawaii halkına adayan Belçikalı misyoneri anlatırdı. | TED | كطفل صغير من هاواي لطالما أخبرتني أمي وعمتي قصصًا عن كالوبابا-- مستعمرة "الجُذامِ" بهاواي محاطة بأعلى الأَجرَاف البحرية في العالم و الأب داميان، المبشِّر البلجيكي الذي وهب حياته لمجتمع هاواي. |
| Babamın akrabaları ve teyzem burada yaşıyor. | Open Subtitles | أقارب والدي وعمتي يعيشون هنا |