| Boşver. Kimseyle vedalaşmak istemiyorum. | Open Subtitles | لا يهم ، أنا لا أريد توديع أي شخص |
| En iyi arkadaşınla vedalaşmak kolay mı sanıyorsun? | Open Subtitles | هل تعتقد أن توديع صديقك الحميم شيء سهل؟ |
| Uçurumdan yuvarlayarak vedalaşmak daha iyiydi bence. | Open Subtitles | ظننت إلقائي من حافة المنحدر طريقة مناسبة للوداع |
| Seninle havaalanına geleyim. Seninle vedalaşmak istiyorum. | Open Subtitles | سأذهب معكى للمطار أريد أن أودعك |
| Konuşmak istediğin biri varsa vedalaşmak istiyorsan, bunu hemen yap. | Open Subtitles | .... إذا كان هناك من تريد التحدث إليه أو تودعه فلتفعل ذلك الآن... |
| Ve onunla hak ettiği şekilde vedalaşmak istiyorum. | Open Subtitles | و أريد توديعه بالطريقة الصحيحة |
| Tamam. vedalaşmak istedim sadece. | Open Subtitles | حسناً، أريد أن أودعها |
| Onunla vedalaşmak istiyorsan, benimle yoğun bakıma gelebilirsin. | Open Subtitles | إذا كنت تريد وداعها يمكنك القدوم إلي وحدة الرعاية المركزة |
| - 20 binle vedalaşmak zor. | Open Subtitles | بينما الأصعب هو توديع مائتي دولار |
| Bu yeni dostumla vedalaşmak istemiyorum ki ben. | Open Subtitles | لاأريد توديع صديقي الحميم، الجديد |
| Annem mekanla vedalaşmak istedi. | Open Subtitles | أمي أرادت توديع المكان |
| Bugün Hank'le vedalaşmak çok zor olmuştur, değil mi? | Open Subtitles | لابد وأن توديع (هانك) كان صعباً |
| Ama beni en çok üzen vedalaşmak için fırsat bulamamak, olmuştur. | Open Subtitles | ...لكن دائماً أكثر ما يؤلم ألا توجد لحظة للوداع |
| En azından bu sefer düzgün bir şekilde vedalaşmak için vaktimiz var. | Open Subtitles | أقلّها لدينا برهة للوداع على نحوٍ لائق |
| Sadece vedalaşmak için geldim. | Open Subtitles | قدمت فقط للوداع. |
| Sadece vedalaşmak istedim. | Open Subtitles | إنني فقط أريد أن أودعك |
| Sadece vedalaşmak istedim. | Open Subtitles | أردت أن أودعك وحسب. |
| Konuşmak istediğin biri varsa vedalaşmak istiyorsan, bunu hemen yap. | Open Subtitles | إذا كان هناك من تريد التحدث إليه أو تودعه فلتفعل ذلك الآن... .. |
| vedalaşmak istediğin biri var mı? | Open Subtitles | أي أحد تريدين توديعه ؟ |
| Onunla vedalaşmalıyım. vedalaşmak zorundayım. | Open Subtitles | أنا يجب أن أودعها يجب علي |
| Onunla vedalaşmak istiyorsan, benimle yoğun bakıma gelebilirsin. | Open Subtitles | إذا كنت تريد وداعها يمكنك القدوم إلي وحدة الرعاية المركزة |
| Yollarımızı ayırmadan önce vedalaşmak istedik. | Open Subtitles | "أردنا أن نودّع بعضنا لآخر مرة, قبل أن يفرقنا القدر" |
| Yapacak çok işim var. Yarın vedalaşmak için uğrarım. | Open Subtitles | لدي الكثير لأفعله, سأمر لأودعك غداً |