| Aziz değiliz belki ama vefalı adamlarız. Borcumuzu öderiz. | Open Subtitles | ربما نحن لسنا بهذه الطيبة , لكن لدينا ولاء , و نحن نرد ديوننا |
| vefalı bir kız ne kadar verirse o kadar. | Open Subtitles | لا اكثر من ولاء الابنة الجيدة لأمها |
| Sayın Başkan, Koloni Filosunun Amirali ve Bayanlar, Baylar sizlere onurlu, sadık ve vefalı hizmetleriyle tanınan Binbaşı Lee Adama'yı takdim ediyorum. | Open Subtitles | بسجل الخدمة المخلصة والولاء , سيدتى الرئيسة . أدميرال أسطول المستعمرات |
| Beyni bir ölüm makinesi haline geldiğinde vefalı bilim adamlarım vücudunda çalışmaya başlayacak. | Open Subtitles | عندما يتحول دماغه إلى آلة للقتل سيعمل علمائى المخلصون على جسمه |
| Yani, hiç de vefalı değil, dimi? | Open Subtitles | أعني ليس هذا مخلصاً أليس كذلك ؟ |
| Evet, hoşgeldiniz, benim vefalı kraliyet kullarım. | Open Subtitles | أجل, مرحباً بكم يا رعيتي الملكية الوفية |
| vefalı Ortega'dan, sadık keçi bakıcısına, vefakâr karıya herkes insanlıktan uzak bir adam kaçırıcısının elinde. | Open Subtitles | من ولاء أورتيجا حتى أخلاص راعى الماعز, الى الزوجة الوفية... تحت رحمة الخاطفين... . |
| O çok vefalı biridir. | Open Subtitles | عنده ولاء كبير ،ويليام |
| O çok vefalı biridir. | Open Subtitles | عنده ولاء كبير ،ويليام |
| Hiç vefalı değilsin. | Open Subtitles | انت لا يوجد لديك اى ولاء |
| Güneş battığında, vefalı her iki lejyonumuz daha büyük ve daha vefalı olacaklar, söz veriyorum. | Open Subtitles | -و عند الغروب ستكون فيالقنا المخلصة قد زادت عددا -و اصبحت اكثر اخلاصا, اعدك بهذا |
| 40 yıllık vefalı hizmetimin ardından, suistimal ve yozlaşma suçlamalarını dinleyecek değilim. | Open Subtitles | هل عليّ الوقوف هنا بعد أربعين عاماً من الخدمة المخلصة لأُتهم المخالفات والفساد! |
| Yeni Springfield'ın vefalı vatandaşları hastane ve okul yetersizliğine rağmen şehrin bu kısmında kaldınız. | Open Subtitles | مواطنو (سبرنغفيلد) الجديدة المخلصون بقيتم في جانبي من البلدة برغمانعدامالمستشفياتوالمدارس.. |
| Daima vefalı. Daima sadık. | Open Subtitles | كن دائماً مخلصاً و موالياً |
| Dostumdu, vefalı ve adildi bana karşı. | Open Subtitles | قد كان (قيصر) صديقاً مخلصاً لي |
| O vefalı biriydi. | Open Subtitles | كان مخلصاً |