| Yani bizim de verebileceğimiz bir şey olmalı. | Open Subtitles | اذًا لا بد من وجود شيء نعطيه له في المقابل |
| Yani bizim de verebileceğimiz bir şey olmalı. | Open Subtitles | اذًا لا بد من وجود شيء نعطيه له في المقابل |
| İkincisi de birine gerçekten verebileceğimiz tek şey bilgidir o yüzden sana biraz bilgi vereyim. | Open Subtitles | والثانى, الشيء الوحيد الذي يمكننا حقا أن نعطيه الى شخص آخر هو المعلومات, لذلك اسمح لي ان اعطيك البعض |
| - verebileceğimiz kadar adam topla. | Open Subtitles | إجمع مايمكنُك من الرجال. وبسرعة. |
| - verebileceğimiz kadar adam topla. - Hemen. | Open Subtitles | إجمع مايمكنُك من الرجال. |
| - Ona verebileceğimiz bir şey yok mu? | Open Subtitles | أليس هناك أي شئ يمكننا أن نعطيه لها؟ |
| Ve bize hala -- verebileceğimiz bir şey olduğunu hatırlattı | Open Subtitles | ذكرتنا... لدينا من نعطيه |