| O fotoğraflar kamuya açık bir binaya ait. Hapishane halkın ödediği vergilerle yapıldı. | Open Subtitles | تمّ التقاط تلك الصور من ملكيّة عامّة، دفع دافعو الضرائب تكاليف ذلك السجن |
| aslında, özel şirketler hükûmetlere vergilerle yardım ediyor. | TED | حاليّا, تقوم الشركات الخاصة بمساعدة الحكومات عن طريق دفع الضرائب. |
| O zaman sürünerek ellerinde bereleri ile geldiler, ve verdiğim vergilerle yardım etmemizi istediler. | Open Subtitles | يأتون زاحفين إلينا حاملين القلنسوة في أيديهم حتى نغيثهم بأموال الضرائب التي أدفعها |
| Acaba ödediğimiz vergilerle kayda değer yeni kanıtlara mı ulaştı? | Open Subtitles | من دافعى الضرائب هل يمتلك أدلة جديدة قيمة؟ |
| Hem bu halka açık yol ödediğimiz vergilerle yapıldı. | Open Subtitles | هذه الطرق العامة صنعت من أموال ضرائبنا |
| Verdiğimiz vergilerle sağIık hizmeti bedava olmalı. | Open Subtitles | لا أفهم بالضرائب التي يدفعها الأميركيون يجب أن تكون الرعاية الصحية مجانية |
| Belediye Binasıyla, ölüm ve vergilerle savaşamazsın. | Open Subtitles | أنت لا تستطيع أن تقاوم دار البلدية, الموت و الضرائب |
| Ücretinizin vergilerle daha da azalmasını. | Open Subtitles | و بعد ذلك يروا ان هذه الاجور قد اخزت منها الضرائب |
| Buraya bir kez daha gelip vergilerle ilgili bir şeyler konuşabilir misin acaba? | Open Subtitles | تعال هنا و تحدث عن الضرائب في أذني قليلاً |
| Hükümet arazisi içinde vatandaşın ödediği vergilerle gey penguenler için bir nikah töreni düzenlediğin zaman sembolik olarak gey evliliklerini onayladığını göstermiş olursun. | Open Subtitles | حينما تنظمين زواجاً لبطريقين شاذين باستخدامك أموال دافعي الضرائب في ملكية حكومية فأنتِ تتخذين موقفاً رمزياً |
| Benim ödediğim vergilerle ne yapıyorsunuz? | Open Subtitles | أنا أدفع الضرائب وماذا تفعلون في المقابل ؟ |
| Benim ödediğim vergilerle finanse edilen yemek kuponlarıyla aldığınız yemekler yani. | Open Subtitles | والذي دفعتي له عن طريق طوابع الطعام والتي تموّل بواسطة الضرائب .التي أدفعها منذ متى؟ |
| Bu vergilerle bizim kanımızı emmek istiyor . | Open Subtitles | هو بالفعل يتطلع لإستنزافنا سلميا مع هذه الضرائب. |
| En başta işlerimizin ülkeyi nasıl berbat hale getirdiğine bakacak olursak vergilerle iflas ettirilmemiz gerekiyordur belki. | Open Subtitles | ربما يجب علينا ان ندفع الضرائب نرى كما لو أن أعمالنا كانت قد حصلت هذا البلدة بأكملها في حالة من الفوضى في المقام الأول |
| Cumhuriyetçi Parti'yi önümüzdeki seçimlere, yüksek vergilerle ve ucuz savunma planlarıyla götürmeye niyetim yok. | Open Subtitles | ليس لدي أية رغبة بقيادة الحزب الجمهوري في انتخابات الخريف المقبل على منصة من الضرائب العالية ودفاع منخفض المعدل |
| Tamam, siz beyler 1.8 milyon doların vergilerle birlikte yapmak istedikleriniz için yeterli olmadığını biliyor musunuz? | Open Subtitles | حسنا، يا رفاق أعرف ان 1.8 مليون دولار بعد الضرائب لا يكفي لماذا تريد أن تفعل؟ |
| Bu projenin, yirmi yıl içinde artan emlak değerleri ve vergilerle şehre katkısının 250 milyon dolar civarında olacağını söyledik. | TED | لذا قلنا بأنه في غضون فترة 20 سنة، القيمة التي سيضيفها للمدينة في قيم زيادة العقارات وزيادة الضرائب ستكون حوالي 250 مليون. |
| Verileri devletin parası ile ve vergilerle toplayan ve sonra az bir miktar kar ile bir bakıma verimsiz bir Gutenberg yoluyla çalışan Dünya Bankası'nın tersine... | TED | شكرا جزيلا. على العكس تماما من البنك الدولي الذي يجمع المعلومات باستعمال مال الحكومات, أموال الضرائب, ثم يبيعها ليحصل على قليل من الأرباح بطريقة غير فعالة وعلى منهج غتنبرغ |
| - vergilerle ne kadar oldu? | Open Subtitles | لو كان مع الضرائب كم سيكون ثمنه؟ |