| Neden bir kan analisti ölen kardeşimle ilgili bilgi bulmak için Şerif Departmanı veri tabanını kurcalamakla vakit harcar? | Open Subtitles | ما الذي يدعو محلّل لطخات دم لإمضاء وقته باحثاً في قاعدة بيانات دائرة الشريف عن معلومات حول شقيقي المتوفّى؟ |
| FBI veri tabanını kırmıştın. Ve bana bir iş verdiler. | Open Subtitles | بربكِ، لقد قمتِ من قبل بإختراق قاعدة بيانات الشرطة الفيدرالية |
| Ama bu ayrı bir sistem olduğu için, veri tabanını korumuş olmalı. | Open Subtitles | ولكن لا بد أن هذه قاعدة بيانات احتياطية مخزنة على نظام منفصل |
| Aldım. veri tabanını yok ediyorum. | Open Subtitles | لقد حصلت عليها أقوم بتخريب قاعدة البيانات الآن |
| Bak, şu adam. veri tabanını açmıştı. | Open Subtitles | انظر لهذا الشخص لقد اقتحم قاعدة البيانات |
| veri tabanını oluşturmak için kilit bölümleri aldık. | TED | استخلصنا أهم المعلومات لبناء قاعدة بيانات |
| LuthorCorp'un avukatları geçen yıI veri tabanını hazırladı. | Open Subtitles | جمعت شركة لوثر كورب قاعدة بيانات عنهم العام الفائت |
| Bir tek, çocuklara ait parmak izi veri tabanını araştırmamıştım. | Open Subtitles | أترى ، قاعدة بيانات البصمات الوحيدة التي لم أتفحّص منها ، هيَ قاعدة ببانات بصمات الأطفال |
| Narkotiğin veri tabanını arattıktan sonra, yerel polis dosyalarına geçtik. | Open Subtitles | لذا ، و بعد أن خرجنا صفر اليدين من مراجعة قاعدة بيانات إدارة مكافحة المخدرات تحولنا إلى ملفات الشرطة المحلية |
| Hayır, kayıp şahıslar veri tabanını araştırıyorum. Fotoğraflarını da koydum. | Open Subtitles | لا، أراجع قاعدة بيانات المفقودين وأنشر صورهنّ |
| NSA'daki kaynağım, kartelin içeri sızması için bilgisayar korsanı tuttuğunu söyledi sözümona donanma veri tabanını biraz daha güçlendirmek bahanesiyle. | Open Subtitles | مصادري الخاصّة بالأمن القومي تقول بأنّ المجموعة استأجرت مقرصنون لاختراق قاعدة بيانات البحريّة |
| Vücut simi ve kaliteli meme ucu bandı satan bir firmanın müşteri veri tabanını ele geçirmiştim. | Open Subtitles | لقد استطعت ان أؤمن من قاعدة بيانات المستخدمين في شركة تبيع الرذاذ اللمّاع و القطع البلاستيكية التي تستعل لتغطية الأثداء |
| - Mahkeme kayıtları, New York hazinesinin veri tabanını büyük bankalara yolsuzluk yaptığına dair kanıt bulmak için hacklediğini yazıyor. | Open Subtitles | سجلات المحكمة تقول أنها أخترقت قاعدة بيانات في أحتياطي المال الأمريكي تبحث عن دليل أن الإحتياطي إنهار مع المصارف الكبيرة |
| Annem hakkında her şeyi öğrendikten sonra FBI veri tabanını aradım ve babamı buldum. | Open Subtitles | الكثير من المسائل الشخصية ظهرت على السطح وبعد معرفة كل شيء عن أمي قمت بالبحث في قاعدة بيانات المباحث الفيدرالية |
| - FBI veri tabanını taradım ve babamı buldum. | Open Subtitles | لقد بحثت في قاعدة بيانات مكتب التحقيقات الفيدرالي |
| Böylece arafın dijital veri tabanını oluşturacağız. | Open Subtitles | بحيث يكون لنا قاعدة بيانات رقمية للقضايا الغير محلولة. |
| - Aslında, dün gece o kadar uykusuzdum ki, yanlışıkla nakliyet veri tabanını açtım, ve birinin siparişi iptal ettiğini gördüm. | Open Subtitles | الليلة الماضية، كنت نعسان ففتحت قاعدة البيانات عن غير قصد ورأيت أن أحدهم قام بإلغاء الطلب |
| Hata veriyor. Yine veri tabanını bozmuş. | Open Subtitles | خطأ في الاشارات لقد عطل قاعدة البيانات مرة أخرى |
| Ulusal veri tabanını "hack"lerken polis araştırmasını siber yolla geciktiriyorum. | Open Subtitles | أنا أقوم بإبطاء البحث الذي تُجريه الشرطة بينما أقوم بإختراق قاعدة البيانات القومية |
| veri tabanını hackledik ve Von Von ağacına doğru gidiyoruz. | Open Subtitles | ارفعي رأسه لقد اخترقت قاعدة البيانات وجعلت طريقنا نحو شجرة الفون فون |
| Çeviri : COva İyi Seyirler Yüz tanıma programımızla Kayıp ve Taciz Edilmiş Çocuklar Merkezi'nin veri tabanını tarıyorum. | Open Subtitles | ترجمة Skywalker من خلال قاعدة البيانات لمركز الأشخاص المفقودين و المستغلين. |