| Size para verirsem etrafta tek harcayabileceğiniz yer burası, biliyorsunuz değil mi? | Open Subtitles | أنت تدرك لو أعطيتك المال، سيكون هناك مكان واحد فقط كي تقضيه |
| İlacından bir doz verirsem heyecanlanırsın ama beş dakika sonra geçer. | Open Subtitles | إذا أعطيتك جرعة ستشعر بنشوة قوية ثم ستزول في خمس دقائق |
| Sana bir şans daha verirsem işlerin farklı olmasını isterim. | Open Subtitles | حسناً, إذا أعطيتك فرصة أخرى هناك أشياء يجب أن تتغير |
| Eğer hareketlendiricilerimin temel yapısını verirsem, yapay olarak üretebilir misiniz? | Open Subtitles | اذا اعطيتك لك التصميم الاساسي لمنشاطتي , ايمكنك انشائها ؟ |
| Eğer parayı onun kardeşine geri verirsem evime gidebilirdim değil mi? | Open Subtitles | إذا أعطيت المال لأخيها أستطيع الذهاب للمنزل؟ صحيح؟ صحيح؟ |
| Eğer sana fazlasını verirsem, ...gelecekteki her sözleşme daha fazlasını isteyecek. | Open Subtitles | لو أعطيتكِ المزيد فسأضطر أن أعطي المزيد لكل عقد في المستقبل |
| Eğer suşiyi köpeklere verirsem şöyle düşünecekler... "Artık hep suşi yiyeceğim." | Open Subtitles | لأنه لو أعطيته للكلاب فهي ستعتقد أنها ستحصل عليه طوال الوقت |
| Pahalı bir marka. Sana para verirsem bana da alır mısın? | Open Subtitles | إنها قميص لمصمّم إن أعطيتك مالاً؛ أتشتري لي واحدة؟ |
| Sana iki tane hamur işi verirsem evet anlamına gelecek. | Open Subtitles | إذا أعطيتك قطعتان من الكعك, فهذا يعني: نعم. |
| Eğer orda kölelik olmayacağına söz verirsem - ki bunun bittiğine saygılıyım - bu tutumum hükümetini ikna edecek mi? | Open Subtitles | اذا أعطيتك كلمتى انه لن يكون هناك عبودية اننى أرى ان هذه المؤسسة قد انتهت هل موقفى يؤثر على حكومتك ؟ |
| Ne kadar verirsem. o kadar çoğalıyor. ikisi de sonsuz. | Open Subtitles | اذا أعطيتك أكثر سآخذ أكثر لأنهما لا متناهيان |
| Eğer her istediğini verirsem, beni artık sevmezsin. | Open Subtitles | إذا أعطيتك الذي تريده سوف تتوقف عن محبتي. |
| Eğer sana biraz mal verirsem, beyin tümörü bunun yanında baş ağrısı gibi kalır. | Open Subtitles | لو أعطيتك الدواء ستظن أن ورم المخ كان هدية عيد الميلاد |
| Eğer sana Tahta Kaldırım'ı ve Park Yeri'ni verirsem bana Ventnor'u verir misin? | Open Subtitles | ماذا اذا اعطيتك مكان عام للتمشي ومتنزه في اللعبة وانت تعطيني بطاقة ايجار؟ |
| Bulmaca kitabını verirsem, senden sınıfın geri kalanına katılmanı isteyeceğim, tamam mı? | Open Subtitles | ان اعطيتك كتاب الالغاز اريدك ان تحلها خلال الاستراحة , موافق |
| Belki kendimi ona tamamıyla verirsem ihtiyacım olan şekilde biri olacak. | Open Subtitles | ربما إذا أعطيت نفسي له بشكل كامل فسيتقدم بالطريق التي أريده أن يتقدم بها |
| - Ona biraz daha güç verirsem, uyanıp hepimizi öldürür! | Open Subtitles | انظروا ، إذا أعطيت له أي طاقة أكبر فسوف يستيقظ و يقتلنا جميعا |
| Eğer sana verirsem, sadece söylediğim şekilde kullanacaksın. | Open Subtitles | إذا أعطيتكِ إياها يجب أن تستخدميها عندما أقول فقط |
| Ona bununla bastım. Ona verirsem, intikamını alır. | Open Subtitles | دسته بهذا الحذاء إن أعطيته إياها، يمكنه أن يثأر |
| Ona 10.000 dolar verirsem kızımı bana verecek. | Open Subtitles | ستعطيني أبنتي إذا أعطيتها عشر آلاف دولار |
| Eğer yanında bedava eşantiyon verirsem daha fazla makyaj malzemesi satabilirim. | Open Subtitles | يمكنني بيع الكثير من المكياج إذا أعطيتُ هدية مجانية مع الشراء |
| Şimdi biraz daha zaman verirsem beni hepten hafife alacaklar. | Open Subtitles | إن أعطيتهم المزيد من الوقت الأن فربما أعطيهم واقي ذكري و سيجارة أيضاً |
| Eğer adımı verirsem doğru yerde olduklarını, ...ve gelmenin güvenli olduğunu bilecekler. | Open Subtitles | لو أعطيتهم اسمي، سيعرفون أنهم في المكان المناسب وأن بإمكانهم العبور بأمان. |
| Yani Lordum Jeffreys, eşinizin kardeşine Fanshawe mülkünü verirsem, Winchester'daki yeni sarayıma tuğla için kil çukurlarını genişletecek mi? | Open Subtitles | سيدي (جيفريز)، إذا منحتك ملكية زوجة أخي (فانشاو)، سوف يفعل توسيع حفر الطين لجعل القرميد لقصري الجديد في (وينشستر)؟ |
| Biraz daha morfin verirsem solunumu duracak. | Open Subtitles | إذا أعطي لها المزيد من المورفين قليلا، و تنفسه سوف تتوقف. |
| Eğer size Channing'i verirsem, şirketin devam etmesini ve ben idare etmeyi istiyorum. | Open Subtitles | إذا مكنتكِ من (شانينج) فأريد للمنظمة أن تستمر وأريد أن أديرها |
| Teslim olup, beni öldürmelerine, içimi doldurup beni şöminenin üstüne asmalarına izin verirsem... | Open Subtitles | لربّما إن سلمت نفسي وتركتهم يقتلوني، يحشدوني، يشنقوني ويعلقوني على الرفّ. |
| Bunları size garanti olarak verirsem bize o borcu verebilirmisiniz? | Open Subtitles | لو أعطيتكم تلك الأشياء، كضمانة، فهل ستعطوننا القرض ؟ |
| Sana verirsem kovulacağımı ve kanıtta değişiklik yapma suçundan yargılanabileceğimi söyledi. | Open Subtitles | أيضًا قالت لو أنّي أعطيتُك إيّاها، سأُطرد وربّما أُحاكم للتّلاعب بالأدلّة. |