| Kadim veritabanından çözebildiğimiz bir ton veriyi ekledim. | Open Subtitles | لقد وضعت ضمنها بيانات إستطعنا فك شفرتها من قاعدة بيانات الإنشنتس |
| Eskiler veritabanından gezegenlerin listesini indirmeye çalışıyorsun. | Open Subtitles | أنت تحاول تحميل قائمة الكواكب من قاعدة بيانات القدماء |
| Ama adlî nezaret altındaki eşyalara herkes C-hattı veritabanından bakabilir. | Open Subtitles | لكن أي شخص في القانونِ التنفيذ يُمْكِنُ أَنْ يُشاهدَ ذلك فوق على سي قاعدة بيانات مسارِ. |
| SAFIS veritabanından takip hakkı aldım. | Open Subtitles | أخذت حرية في إنزلاقهم إلى إس أي إف آي إس قاعدة البيانات. |
| Evet. veritabanından neler bulabileceğime bakacağım. | Open Subtitles | . نعم . سأرى ما الذي يمكني الحصول عليه من قاعدة البيانات |
| Bence Kadimler bilerek bütün kayıtları saklamışlar, hem de çok iyi, ya da direk veritabanından silmişler. | Open Subtitles | إما القدماء اختاروا إخفاء كل شيء لهدف من السجلات بشكل جيد, أنا أضيف أو ببساطة حذفوها من قاعدة البيانات أميل إلى الأخير |
| Belen bilgiler Bölüm'ün veritabanından aldıklarımızla örtüşüyor. | Open Subtitles | المعلومات التى حصلنا عليها مشابهه للمعلومات التى جائتنا من قاعده معلومات القسم |
| Yani, Mason babasının ofisine gitmiş C- hattı veritabanından Rose sokağına bakmış ama kanıt numarasını yanlış yazarak Samantha Rose dosyasıyla karıştırmış. | Open Subtitles | لذاذَهبَميسنإلى مكتبِأَبِّه. نَظرَللأعلىشارعَروز في سي قاعدة بيانات مسارِ، لكنكَتبَبشكلخاطئ عدد الدليلَ |
| Belge ulusal kanser veritabanından geldi. | Open Subtitles | توّصلنا إليه عبر قاعدة بيانات السرطان القومية |
| Belge ulusal kanser veritabanından geldi. | Open Subtitles | توّصلنا إليه عبر قاعدة بيانات السرطان القومية |
| Yüzünü FBI veritabanından eşleştiremedik.. | Open Subtitles | لم نتمكن من مطابقة وجهها مع قاعدة بيانات الاف بى اى |
| Kesin CIA veritabanından silinmiştir. | Open Subtitles | هذا أمن إلى حد ما أنه تم حذفه من قاعدة بيانات وكالة المخابرات |
| Hey, kılıç hakkında çalıntı eserler veritabanından herhangi bir şey çıktı mı? | Open Subtitles | هل حصلت على أي معلومات بخصوص السيف من قاعدة بيانات القطع الأثرية المسروقة. |
| Bu harika ama biz bunların her birini yakaladık, sorguladık kesinlikle veritabanından daha çok şey biliyoruz. | Open Subtitles | حسنٌ، ذلك جيد ومدهش، ولكن نحن من إلقينا القبض عليهم وحققنا معهم، وبالتأكيد نعرفهم أفضل من أي قاعدة بيانات. |
| Sabıkası varsa, veritabanından buluruz. | Open Subtitles | إن كانت لهذا الرجل سوابق فسنجده في قاعدة البيانات |
| Bir gezegeni veritabanından silmenin aslında bayağı fazla bir iş olduğunu duyduğunda şaşıracaksın. | Open Subtitles | قد يدهشك سماع أن إزالة كوكب من قاعدة البيانات أمر مرهق جداً. |
| Adımın veritabanından olduğundan oldukça eminim. | Open Subtitles | أنا متأكدة تماماً أن اسمي موجود في قاعدة البيانات |
| Ne elde ettiyseniz, veritabanından araştıracağım. | Open Subtitles | سأجري بحثاً في قاعدة البيانات عما لديكم حتى الآن. |
| Yöntem çok kendine has. veritabanından bir şey çıktı mı? | Open Subtitles | الأسلوب محدد هل هناك شيء في قاعدة البيانات الوطنية؟ |
| Şu anda arama veritabanından Jennie ile konuşuyorum o dava kopyalanmış mı diye araştırıyor. | Open Subtitles | انا عبر الهاتف الان مع جيني من قاعدة البيانات الوطنية لأرى ان كان ذلك الأسلوب بالذات قد تكرر |
| - Bir veritabanından çok daha fazlası. | Open Subtitles | أكثر بكثير من مجرد قاعده بياناتى |
| Bir saat içinde veritabanından bu adamın DNA'sını belirleyebiliriz. | Open Subtitles | يفترض أن نفحص الحمض النووي لذلك الرجل خلال قواعد البيانات في غضون ساعة. |