| Ve yaşadığı korkunç acıların ışığında daireyi ona vermeye karar verdik. | Open Subtitles | وفي ضوء المعاناة الفظيعة التي مرّ بها، قررنا أن نعطيه إياها. |
| Bir diğer deyişle, harekete geçmezsek ne olacağıyla insanları korkutmak yerine, harekete geçersek ne olabileceğiyle onlara ilham vermeye karar verdik. | TED | وبكلمات أخرى، بدلًا من إفزاع الناس مما سيحدث إن لم نتحرك، قررنا أن نلهمهم بما يمكن أن يحدث إذا تحركنا. |
| - Ancak, kendi sihirli örtbas geçmiş başarı dayalı, size bir şans vermeye karar verdik... | Open Subtitles | و لكن ، بالنظر إلى نجاحكن السابق فى تغطية سحركن قررنا أن نعطيكن فرصة |
| Yöresel olarak geri vermeye karar verdik. | TED | لقد قررنا المساهمة للمجتمع المحلي. |
| Evliliğimize bir şans daha vermeye karar verdik. | Open Subtitles | لقد قررنا أن نعطي زواجنا إنطلاقة أخرى |
| Rusty'nin kardeşlikte kalmasına izin vermeye karar verdik. | Open Subtitles | قرّرنَا بأن نتَرك ريستي يبقى في الأخويةِ. |
| Sana bir şans daha vermeye karar verdik. | Open Subtitles | قرّرنَا مَنْحك فرصةَ أخرى. |
| Zor bir dönemden geçtik ve ara vermeye karar verdik. | Open Subtitles | مررنا بأمور صعبة وقررنا ان ننفصل. |
| Bu seneki Sevgililer Günü'nde bekâr arkadaşlarımız için yalnız kalpler partisi vermeye karar verdik. | Open Subtitles | هذه السنة بمناسبة عيد الحب قررنا ان نقيم حفلة للعازبين لكل أصدقائنا الغير مرتبطين |
| Aslına bakarsan, diğer editörlerle birlikte ateşe ateşle karşılık vermeye karar verdik. | Open Subtitles | على فكرة المخرج الآخر و أنا قررنا أن نحارب النار بالنار |
| Aslında Mike ile biraz ara vermeye karar verdik. | Open Subtitles | في الحقيقة قررنا أن نبتعد عن بعضنا قليلاً. |
| Telefondaki kadın ailemi tehdit etti, sonra kefalet vermeye karar verdik. | Open Subtitles | السيدة على الهاتف هددت عائلتي، لذا قررنا أن نهرب |
| Bu yüzden bu sabahtan itibaren ara vermeye karar verdik. | Open Subtitles | أجل،لذا بعد هذا الصباح قررنا أن نأخذ راحة لفترة |
| Sue ve ben odaya biraz fırfır vermeye karar verdik. | Open Subtitles | أنا وسو قررنا أن نعطي الحجرة بعض الإثارة |
| Ethel, sana biraz para vermeye karar verdik. | Open Subtitles | "إيثيل" ، لقد قررنا أن نعرض عليكِ بعض المال |
| Senin için pizza partisi vermeye karar verdik. | Open Subtitles | لقد قررنا ان نعمل لك حفلة بيتزا |
| Mary ile bu sabah konuşuyorduk ve köpeğimiz Roxy'i evcil hayvan bakımevine vermeye karar verdik. | Open Subtitles | أتدري، من الجيد أنني قابلتك أنا و(ماري) كنا نتحدث هذا الصباح وقررنا |