| Ben her zaman Anju'nun Vijay'ın öz kızı olduğunu düşündüm. | Open Subtitles | اعتقدت دائما أنجو و كانت مرتبطة فيجاي عن طريق الدم. |
| Son 2 yıl içinde Vijay Singh, 5 çalışanı dövdü. Ve bu bankamız için kötü oldu. | Open Subtitles | فيجاي سينغ ضرب خمسة موظفين والبنك تجاوز عن ذلك |
| Ben doktor Vijay Komar,M.D.D.J.W. Ne yapıyorsun? | Open Subtitles | انا الدكتور فيجاي كومار، إم دي دي جي أو ماذا تفعل؟ |
| Vijay'i düşün biraz. Hindistan'a dönmeniz gerek. | Open Subtitles | فيجي مريض يا جيان عد إلى الهند |
| Vijay Londra'dan döndü. Çok yakışıklı olmuş. | Open Subtitles | ولقد وصل فيجاى من لندن .ويبدو فى غاية الوسامة |
| Vijay'i bıraktıktan sonra, Bay Ferguson'a gece kalmasını rica ettim. | Open Subtitles | بعد تراجع فيجاي نحن باتجاه آخر ، سألت السيد فيرغسون لقضاء الليل. |
| Vegasta oynarken Vijay da sesini kaybetmemiş miydi. | Open Subtitles | ألم يفقد فيجاي صوته حين كنا نلعب في فيجاس |
| Efendim,Vijay yarın Kataria'yı mahkemeye çıkarıyor. | Open Subtitles | . أخذ كاتاريا إلى المحكمة غدا السير فيجاي ل |
| Vijay efendinin masum olduğunun kanıtlanabileceğinin bilgisini edindik. | Open Subtitles | لقد قمنا المعلومات التي يمكن أن تثبت براءة فيجاي سيدي ل. |
| Son gülen o olmamalı Vijay. | Open Subtitles | انه لا ينبغي أن يكون الضحكة الأخيرة، فيجاي |
| Sabahleyin Vijay Khanna gelmeden önce onu ben fark ettim. | Open Subtitles | في الصباح، وأنا صدر له قبل وصول فيجاي خانا |
| Hemant Karkare, Vijay Salaskar, Ashok Kamte Sandeep Unnikrishnan, Sashank Shinde, Tukaram Omble. | Open Subtitles | هيمانت كاركار فيجاي سالاسكار، أشوك كامتي سانديب أونيكريشنان ساشانك شيندى، توكرام امبيلي |
| Vijay ile uğraşma, ona sorun çıkarma. | Open Subtitles | لا سحب فيجاي إلى هذا، فقط لديك مشاكل معه. |
| Sen onaylamak için bana sordun Ben de muhtemelen Vijay olduğunu düşündüm. | Open Subtitles | لا، عندما يطلب منك، هو أن فيجاي... ... فكرت، ربما كان له. |
| Ben onun Vijay veya başka biri olduğunu bilemem. | Open Subtitles | لا استطيع ان اقول اذا كان فيجاي أو أي شخص آخر. |
| Bence Vijay ve ailesi gerçekten Panaji'ye gitti. | Open Subtitles | أعتقد، فيجاي وعائلته فعلا ذهبت إلى أناجي. |
| Perhaps, belkide Vijay anlattıklarını başkasından dinlemiştir. | Open Subtitles | ربما شخص الذين حضروا أنه قال فيجاي في وقت لاحق. |
| Kamera Vijay'ın hikayesini kanıtlıyor. | Open Subtitles | والدوائر التلفزيونية المغلقة يثبت، أن فيجاي كان في أناجي على 3. |
| Onlar Kolkata'ya geri dönmeden Vijay'in ağabeyiyle son bir bira. | Open Subtitles | كأس جعة أخير مع أخوة (فيجي) قبل الإقلاع إلى (كالكوتا) |
| Tamam, Vijay. | Open Subtitles | حسناً فيجي ، تعال هنا |
| Baban Vijay ile konuşacak. Lütfen, kapıyı aç. | Open Subtitles | سيتحدث والدك إلى فيجاى من فضلك افتحي الباب |
| Karan ve Arjun, Ajay ve Vijay'la aynı kişiler. | Open Subtitles | تلك التي إعتقدت كانت كاران وآرجان أجاي وفيجاي |