| volkanları dünyadakilere benzer şekilde bulmak bizim için sürpriz olmadı. | Open Subtitles | العثور على البراكين في عالم يشبه الأرض لم يكن مفاجأة |
| Ben normalde volkanları incelerim. Buzullar da bir bakıma volkanlar gibidir. | Open Subtitles | بالعادة أقوم بدراسة البراكين وبطريقة ما ، الجبال الجليدية كالبراكين |
| Onlar, mesela, fırtınaları kontrol edebilirler, volkanları kontrol edebilirler. | Open Subtitles | في وسعها ، على سبيل المثال, مراقبة الأعاصير, مراقبة البراكين. |
| volkanları katı kayalardan oluşan dağlar gibi düşünüyoruz. | Open Subtitles | قد نعتقد أن البراكين جبال من الصخور الصلدة |
| volkanları var. Ve şu da Mars'taki Olympus Dağı, gezegen üstünde büyük volkanik bir katman. | TED | و يحتوي على براكين. و هذا جبل الأولمب على المريخ و هو أشبه بغلاف بركاني كبير على الكوكب |
| volkanları severdi. İşini bilirdi. | Open Subtitles | انها كانت تحب البراكين كانت مسحورة بهن |
| Bu ocak öyle büyük bir güç kaynağı ki Dünya'nın ısısı, volkanları körüklemekten fazlasını yapıyor. | Open Subtitles | ويالهمن مصدرٍللطاقةهذاالفرن ! تُنجز حرارة الأرض أكثر بكثير من وقود البراكين فقط. |
| Günümüzde volkanları kamçılayan da budur. | Open Subtitles | وهي ما يُغذي البراكين حتّى يومنا هذا. |
| Bazı uydular volkaniktir. Fakat volkanları buzdandır. | Open Subtitles | ،بعض الأقمار بركانية لكن البراكين جليد |
| Buz volkanları güçlerini çekim gücünden alırlar. | Open Subtitles | مصدر طاقة البراكين الجليدية هو الجاذبية |
| Biz, volkanları sıcak ve buzları da soğuk olmalı diye düşünüyorduk. | Open Subtitles | قد نعتقد أن البراكين حارة... والثلج بارد |
| Ama volkanları daha çok seviyorum. | Open Subtitles | ولكنني افضّل البراكين بشكل أكبر |
| Lav püskürtmek yerine buralardan büyük çok büyük kabarçıklar püskürüyor. Bunlar volkanları oluşturuyordu ve akan şey ise lav değil yeryüzünden çıkan ve gücünü buradan alan balçıktı. Daha evvel böyle birşey görmemiştim. | TED | بدلاً من أن تقذف "حمم بركانية", تقذف فقاعات كبيرة جداً من الميثان و يكونوا هذه البراكين, حيث يتدفق معها طين الأرض بدلاً من الحمم البركانية. لم أرى شىءً كهذا من قبل! |
| Yol üstündeki volkanları gördünüz mü? | Open Subtitles | هل رأيت البراكين في الطريق؟ |
| Ama sonra Meksika'ya bir asteroit çarptı ve dünyanın öbür ucunda Hindistan'daki volkanları tetikledi ve tekrardan neredeyse her şey öldü. | TED | لكن حدث وضرب نيزك المكسيك، وفجر ذلك براكين في الجزء الآخر من العالم في الهند، ومات كل شيء تقريباً. |
| Bizim kendi uydumuzdan daha küçük nesneler üzerinde volkanları bulmak büyük şaşkınlık yaratmıştı. | Open Subtitles | العثور على براكين على جسيم أصغر من قمرنا |