| Volnek'in Sodan pelerini kullandığına şüphe yok. | Open Subtitles | (فولنيك) يستعمل أداة الـ((سودان)) للإخفاء |
| Volnek köye döndü ve bana bu karşılaşmayı anlattı. | Open Subtitles | عاد (فولنيك) إلى القرية وأخبرني عن ذلك اللقاء |
| Bunu yapmamızın tek yolu da Volnek'i öldürmek. | Open Subtitles | والوسيلة الوحيدة لاستعادتها هي بقتل (فولنيك) |
| Kadınlar ve çocuklar ormana kaçtı, ama Volnek onları takip edip hepsini katletti. | Open Subtitles | هربت النساء والأولاد إلى الغابة و(فولنيك)... لحق بهم وذبحهم جميعاً... |
| Bu diğerlerinin hayatını riske atar. Volnek, Tanrıların Gözü'nü etkisiz kılacak kadar akıllıymış. | Open Subtitles | سيعرّض الانتظار حياة الآخرين للخطر كان (فولنيك) ذكياً كفاية... |
| Yani Volnek de pelerinliyse beni görür. Dikkatini çekerim ve onu Reynolds'a götürürüm. | Open Subtitles | أنه إن تخفى (فولنيك) فسيراني سألفت انتباهه... |
| Geshrel'li Volnek adına, kardeşimin adına. | Open Subtitles | باسم (فولنيك) من "(غيشريل)".. |
| Volnek'ti. | Open Subtitles | (فولنيك) هاجمنا (فولنيك) |
| Volnek'e ne oldu? | Open Subtitles | ماذا جرى لـ(فولنيك)؟ |
| - Tanıdığımız Volnek öldü. | Open Subtitles | -لقد مات (فولنيك) الذي نعرفه |
| Ben Volnek'i tuzağa çekerim. | Open Subtitles | سأستدرج (فولنيك) إلى الفخ |
| Ta ki Volnek hastalanana kadar. | Open Subtitles | إلى أن... أصيب (فولنيك) بمرض |
| Volnek. | Open Subtitles | (فولنيك) |
| Volnek'i buldum. | Open Subtitles | وجدت (فولنيك) |
| Volnek! | Open Subtitles | (فولنيك)! |
| Hey, Volnek! Volnek! | Open Subtitles | (فولنيك)! |