| - Ta oralara kadar vurmak için değil, tamam mı? | Open Subtitles | , 'ق عدم ضرب هنالك أكثر من طريقة , حسنا؟ |
| Seni temin ederim ki bir şeylere vurmak rahatlılık veriyor. | Open Subtitles | يمكنني أن أؤكد لكِ.. أعتقد أنه من الممتع ضرب الأشياء |
| Artık kimsenin beni vurmak istemediği bir yerde iş kuracağım. | Open Subtitles | وأبدأ عملاً جديداً حيث لا أحد يريد إطلاق النار عليّ |
| Çok sert vurmak zorunda değildin. Hiç tereddüt bile etmediğini fark ettim. | Open Subtitles | لم يكن يفترض أن تضرب بهذه القوة بخلاف أنه لم يتردد أصلا |
| Eğer beni vurmak istiyorlarsa, beni bulamayacaklar. | Open Subtitles | اذا كانوا يريدون اطلاق النار علي، فعليهم أن يجدوني. |
| Neden geldin. vurmak için mi yoksa zehirlemek için mi? | Open Subtitles | ما الذي تنوي القيام به ، تطلق النار عليك أو تسممك |
| - İyi adamları vurmak gerekirse diye. - Kötü adamlar mı demek istedin? | Open Subtitles | في حال كانت هناك حاجة لإطلاق النار على رجال صالحين تقصد الأشرار ؟ |
| Tankın paletlerini vurmak için daha iyi bir yol bilen varsa, dikkatle dinliyorum. | Open Subtitles | حصلت عليها مع أحسن وسيله لضرب الدبابات من على الطريق كلى آذان صاغيه |
| Savunmasız kızlara vurmak adamı adam yapar size göre değil mi? | Open Subtitles | لماذا لا تتحدثون؟ أنت تظن أن ضرب هذه الفتيات يجعلك رجلاً؟ |
| Eğer bende sadece alev görseydim, ben de insanlara vurmak isterdim. | Open Subtitles | إذا كان كل رأيت النار، أنا ربما تريد ضرب الناس أيضا. |
| Biliyor musunuz, bazen bürokrasiyi delip, meseleyi tam kalbinden vurmak gerekir. | Open Subtitles | أحياناً يكون ضرورياً أن تتخطي رغماً عنكِ .الخط الأحمر و ضرب هذه الأمور |
| Diyeceğim şu ki insanları vurmak hoş bir şey değil. | Open Subtitles | وأردتُأن أخَبركمجميعًا.. تعلمون، إطلاق النار على الناس هذا ليس رائعًا |
| Gelecek defa birini vurmak istersen biraz barut kullanıp tüfeğini hazırlamak isteyebilirsin. | Open Subtitles | في المرة القادة، إن كنت تود إطلاق النار على أحد، يفضل أن تستخدم البارود وعبء بندقيتك. |
| 2 metre ötedeki iki adamı vurmakla 30 metreden bir hedefi vurmak çok farklı şeyler. | Open Subtitles | إطلاق النار على رجلين من مسافة ستة أقدام وأصابة هدف على بعد 100 قدم هناك أختلاف كبير |
| Önce şu yarığı vurmak daha iyi. | Open Subtitles | مهلا، كروب، لابد أن تضرب ذلك من المرة الأولى |
| Büyük köpekleri vurmak için bu ücret biraz yüksek gibi. | Open Subtitles | ـ10ـ جنيه شهرياً مقابل اطلاق النار على الكلاب الشاردة تبدو غير منطقية |
| Bir fikrim var. Beni arabamda vurmak yerine kızımın düğününe gitmeme izin verin. | Open Subtitles | لا تطلق النار علي, ودعني ان اذهب الى زفاف ابنتي |
| Hey, G Gordon, bana seni vurmak için başka nedenler verme, tamam mı? | Open Subtitles | لا تعطينى سببا آخر لاطلاق النار عليك ، هل إتفقنا ؟ |
| Bana vurmak istiyorsan, neden yalnızca vurmuyorsun? | Open Subtitles | إذا كنت تريد ضربي لماذا لا تفعل ذلك فحسب؟ |
| Biraz da alıştırmayla, hareket halindeki bir hedefi vurmak da çok zor olmayacaktır. | Open Subtitles | مع القليل من التدريب, فأنا متأكد أن إصابة شئ متحرك ليس بهذه الصعوبة. |
| Hep bir gitarcı vurmak istemişimdir. | Open Subtitles | دائمًا كنت أرغب في أن يطلق النار عليّ رجل قيثار |
| Ben seni öldürecek olsaydım, kafana vurmak gibi basitçe birşey yapmazdım. | Open Subtitles | لو كنت أريد قتلك لن افعل شىء غبيا مثل الضرب على الرأس |
| Jandarmaya vuramazdın, şimdi onun yerine bana vurmak istiyorsun. | Open Subtitles | أنت لم تستطيع أن تضربه وتريد أن تضربني الآن تظن أني خائف منه |
| Eğer sayma tam bitmeden ikinizden biri durur veya dönerse, ...benim görevim hoş olmasa da onu vurmak olacak. | Open Subtitles | إذا توقف أي رجل أو استدار قبل اكتمال العد سوف يكون من واجبي المقيت ان أطلق النار على قدميه |
| - Yüzünden vurmak istemiyorum ve ağlayım başımı derde sokmanı. | Open Subtitles | لا اريد أن أضرب وجهك, وتذهب لتبكي وتسبب لي المشاكل. |