| Eğer insanlara kafalarından bu kadar çok vurmayı kesersek hastalığı önleyebiliriz. | TED | يمكننا منع انتشار هذا المرض إذا توقفنا عن ضرب الناس على رؤسهم بتلك القسوة. |
| Belli ki çocukların kafasına vurmayı kesmemiz gerek. | TED | وبصراحة علينا التوقف عن ضرب الأطفال على رؤسهم. |
| vurmayı bırakın da bir düşüneyim. | Open Subtitles | ارجوكم توقفوا عن ضربي حتى استطيع التفكير |
| Ben serserileri vurmayı tercih ederim! | Open Subtitles | أنا؟ أنا حقيقةً أفضل إطلاق النار على الأوغاد |
| Yine de onu vurmayı amaçlamadığını söyleme şansın vardır, değil mi? | Open Subtitles | حسناً، أنت على الأقل حصلتِ على فرصة لإخباره أنكِ لم تحاولي ضربه عمداً، مع ذلك، صحيح؟ |
| Oyun sana gururlu olmayı öğretti saçmalamayı ve vurmayı da. | Open Subtitles | بالطبع اللعبة علمتك كيف ت.. أن تتكلم بالهراء، كيف تضرب.. |
| "Kendine vurmayı Kes" birinci sahne. Kendine vurmayı kes! Kendine vurmayı kes! | Open Subtitles | فيلم "كف عن ضرب نفسك"، المشهد الأول ، توقف عن ضرب نفسك |
| Dick, belki de üyelerinize kovboy müziğinden vazgeçmelerini, haç yakmayı ve siyahları vurmayı bırakmalarını söyleyebilirsiniz. | Open Subtitles | حسناً ديك ، يمكن أن تخبر الأعضاء أن يقفوا شراء الموسيقى الريفية التوقف عن إحتراق الصلبان و التوقف عن ضرب الناس السود |
| Subay arkadaşıma vurmayı ben de istemezdim ama bana sebep verdin. | Open Subtitles | انا لم أحب ضرب زميلي الضابط ولكنك أعطيتني سبب |
| Koca adam beş aylık hamile kadına vurmayı seviyor demek. Koca adam olduğumu biliyorum. Sana bunu kanıtlamama gerek yok! | Open Subtitles | ـ الرجل الكبير يحب ضرب إمرأة حامل في الشهر الخامس ـ أنا أعلم أني كبير ولا أحتاج لأن أبرهن لك ذلك |
| Kasa açmanın 2 yolu vardır. bazıları kilide vurmayı tercih eder. | Open Subtitles | هناك مدرستان في كسر الخزائن بعضهم يحب ضرب القفل |
| Ayağını vurmayı kesmezsen yiyeceksin şimdi suratına! | Open Subtitles | إذا لم تتوقف عن ضرب الأرض بقدمك فسوف تنخلع |
| Kafama vurmayı bırakmalısın. | Open Subtitles | واو, لا أذكر ذلك. عليك التوقف عن ضربي على رأسي كثيراً. |
| Nazi'nin biri bana vurmayı denemişti ve onu iki gözünün arasından vurdum. | Open Subtitles | جندي نازي حاول ضربي مرّة لكنّي وضعت رصاصة متفجّرة بين عينيه |
| Kendimi de vurmayı denedim. Sıçtığımın silahı tutukluk yaptı. | Open Subtitles | كنت أفضل إطلاق النار على نفسي أيضاً لكن السلاح اللعين تعلق |
| Tanımadığım kişileri vurmayı sevmem. | Open Subtitles | لأنني لاأريد إطلاق النار على أشخاص لا أعرفهم |
| Bence bunun yüzünden vurmayı kesip yaşamasına izin verdiler. | Open Subtitles | أظّن لهذا السبب، توقّفوا عن ضربه و تركوه ليعيش |
| Oyun sana gururlu olmayı öğretti saçmalamayı ve vurmayı da. | Open Subtitles | بالطبع اللعبة علمتك كيف ت.. أن تتكلم بالهراء، كيف تضرب.. |
| Pekala, beni vurmayı dene. | Open Subtitles | حسنا ، حاولي ان تضربيني |
| - Şuna vurmayı bir dakika bırakır mısın, Hitchcock? | Open Subtitles | آسف هل توقفت عن ركل هذا الشيء ؟ |
| O daktiloya vurmayı durdurmanı söylemek için. | Open Subtitles | لأحملك على التوقف عن الضرب على هذه الآلة الكاتبة |
| Define için beni vurmayı istiyor musun? | Open Subtitles | هل أنتَ على إستعداد لإطلاق النار عليّ للحصول على هذا الكنز؟ |
| Birine vurduğunda yere düşerse, vurmayı bırakırdın. | Open Subtitles | تضرب أحدهم و إذا وقع على الأرض تتوقف عن ضربهم |
| Hey, bana vurmayı bırak muhafız. | Open Subtitles | هاى, توقف عن ضربى, أيها الحارس. |
| Böyle vurmayı da Harvard'da mı öğrendin? | Open Subtitles | أين تعلمت اللكم مثل استخدام السكين؟ هارفارد؟ |
| Düştü ancak yine ıskaladı. Tüm bunlara rağmen konvoyu vurmayı başaramadılar. | Open Subtitles | لقد أخطأت الهدف ثانيةً غالباً ما يخطئون أصابة الهدف |
| Bana vurmayı bırak! Ona vurmayı dene! | Open Subtitles | توقّفْ عن ضَرْبي حاول أن تَضْربُها، موافق؟ |
| Bana vurmayı bırak! | Open Subtitles | توقفْ عن ضربيّ! |