| Sana bir yük treni gibi vurur ve acı içinde bırakır. | Open Subtitles | يضرب لك مثل قطار لنقل البضائع، ولكن يترك لك كل مضطرب. |
| Önce vurur, soruları sonra sorardı. | Open Subtitles | انه يطلق النار أولا ويطرح الأسئلة بعد ذلك. |
| Dünya güneşin etrafında döner ve her gün güneş ışığı Dünya'ya farklı bir açıdan vurur. | Open Subtitles | الأرض تدور حولَ الشمس كل يوم أشعة الشمس تضرب الأرض من زاويةٍ مختلفة |
| Sportmenlikten nasibini almamışlardan biriyseniz eğer, hayvanı vurur ve evinize götürürsünüz. | TED | ثم, إن كنت واحدا من الأشخاص الغير ملتزمين بالقوانين ستطلق النار على هذه الحيوانات وتأخذها إلى البيت |
| Kim vurur ki bu küçük sevimli köpeği? | Open Subtitles | من سيطلق النار على هذا الكلب الصغير اللطيف؟ |
| Sırf neler yapabildiğini göstermek için seni vurur. | Open Subtitles | لماذا لم تخبره؟ سيقتلك لكي يُبين لك إنه يعرف ما يفعله وحسب. |
| Kudurmuş bir köpeği vurur gibi, onu vurdu. | Open Subtitles | لقد ضربته بالنار, كما لو كانت تطلق النار على كاب مجنون |
| Vaiz dikkat çekmek için mimbere vurur. | TED | يضرب ذلك الواعظ على المنبر ليحصل على الانتباه. |
| Silahla herkes herkesi vurur. İşte bahsettiğim buydu. | Open Subtitles | أي شخص يمكن أَن يضرب شخص ما هذا ما اتحدث عنه |
| Ortalama olarak, büyük bir koronal kütle atımı her 500 yılda bir Dünya'yı vurur. | Open Subtitles | يضرب الأرض انبعاثًا ضخمًا بمعدّل كل خمسمئة عام |
| Ne çeşit bir adam kendi karısını Noel arifesinde kafasının arkasından vurur? | Open Subtitles | ...مانوع الرجل الذى يطلق النار على زوجته من الخلف فى عيد الميلاد؟ |
| Ne çeşit bir adam kendi karısını Noel arifesinde kafasının arkasından vurur? | Open Subtitles | ...مانوع الرجل الذى يطلق النار على زوجته من الخلف فى عيد الميلاد؟ |
| Dalga geçmeyi bırakıp olabildiğince sert vurur musun? | Open Subtitles | أيمكنك أن تصلب قبضتك،و تضرب يدي باكبر قوة لديك،هيا؟ |
| Sadece birini eğ ve bu bebek hızlandığında çark, fren balatasına vurur, birazcık böler... | Open Subtitles | فقط واحدة هي التي لم تتقن وعندما تسرع بالدراجة الدائرة تضرب المكابح ثم تنفصل عن بعض |
| Albay Kao, tutsak bir Amerikan telsizcisini, adamlarınızın hayatını kurtaracağınıza inansaydınız acaba tereddüt etmeden vurur muydunuz? | Open Subtitles | ..كولونيل كاو, هل كنت ستطلق النار على مشغل اذاعى أمريكى .. فى رأسه اذا أعتقدت ان ذلك سيقنع الكولونيل شيلديرز ليترك حياة رجالك؟ |
| Eğer parayı vermezsem yüzümden vurur beni. | Open Subtitles | ،إن لم اعطها المال ستطلق النار على وجهي |
| Bizi vurur muydu yoksa sadece korkmuş muydu bilmiyorum. | Open Subtitles | لا أعلم إن كان سيطلق النار علينا أو أنه كان خائفا فقط |
| Eğer seni yine yakalarsa, Phil seni vurur. | Open Subtitles | سيقتلك فيل إن أمسك بك مرة أخرى. |
| Hey, sabahları hep yatak arkadaşını vurur musun? | Open Subtitles | هل تطلق النار علي شريكتك في الفراش كل صباح |
| Beni mantarlı tabacayla vurur musun? Büyü artık, Shepberd! | Open Subtitles | أنت سوف تضربني مع كرة الغضب هيا اعطيني ويدجي |
| Eğer bir defa daha bir erkekle ilgilenirsem lütfen beni vurur musun? | Open Subtitles | ان ابديت اهتماماً باى رجل فيما بعد فارجوك ان تطلقى النار على |
| Silahını çekerken kendi bacağını mı vurur yoksa? | Open Subtitles | قد يصيب نفسه في رجله محاولًا سحب مسدسه ؟ |
| Eğer yanlış bir hareket yaparsan adamlarım başından vurur, ona göre. | Open Subtitles | رجالي سيطلقون النار على رأسك من الخلف لو رأوك ابتعدت عن السياج |
| Bunu yapmadan önce eve girer iki oğlunu yataklarında uyurken çifteliyle vurur. | Open Subtitles | قبل ان يقوم بذلك سوف يركض الى البيت و قام باطلاق النار على اولاده |
| Vücudundaki beş değişik basınç merkezine parmak uçlarıyla vurur. | Open Subtitles | إنه يضربك بأطراف أصابع يده وفى خمسة مناطق حيوية مختلفة من جسدك |
| Çocuklar birbirlerine vurur. | Open Subtitles | نعم، لقد ضربت طفلاً; الأطفال يضربون الأطفال، ماذا؟ |
| Erkekler kendilerini vurur ya da binadan kaldırıma atlar. | Open Subtitles | الرجال يطلقون النار على انفسهم يقفزون من عن المباني الى الأرصفة |