| Wade Crewers 1999'da cinayetleri itiraf ettiğinde, sana yalnız çalıştığını söylemişti. | Open Subtitles | اخبرك وايد كروز انه عمل وحيدا عندما اعترف في عام 1999؟ |
| Şimdi siz ve ben Wade Crewes'la konuşmaya gidelim derim, | Open Subtitles | لنتحدث الى وايد كروز نحن نعرف الان ان هناك صلة |
| Bunun nedeni 1999'daki Wade Crewes cinayetleriyle olan esrarengiz benzerlikleri olmasın? | Open Subtitles | هل هذا بسبب التشابه الغريب لجرائم وايد كروز في عام 1999؟ |
| Buraya gelip, muhteşem Matthew Wade'ı mahvederken beni seyretmesini söyledim. | Open Subtitles | اخبرتها ان تجيء هنا كي تشاهدني اهزم العظيم ماثيو ويد |
| Benim yürütmemi istedi çünkü Wade ile olan arkadaşlığı engel oluşturuyor. | Open Subtitles | لقد سألني ان أترأس القضية لان صداقته مع ويد تسبب عائق |
| Jeneratörünü yan taraftaki Wade Kinsella ile birlikte kullanmak zorundasın. | Open Subtitles | تَشتركين في مولد مَع الرجلِ في البيت المقابل ويد كانسيلا |
| Wade Crewers 1999'da cinayetleri itiraf ettiğinde, sana yalnız çalıştığını söylemişti. | Open Subtitles | اخبرك وايد كروز انه عمل وحيدا عندما اعترف في عام 1999؟ |
| Bak, Wade ve senin adına çok mutlu olduğumu bilmeni istiyorum. | Open Subtitles | أريد فقط أن أقول أنا سعيد من أجلك انت و وايد |
| Onca zaman hükümet sarayının önünden yürüdüm geçtim ve artık biliyorum ki Wade tüm bu zaman boyunca altındaydı. | Open Subtitles | في كل تلك المرات التي عبرت فيها على مرج المحكمة الان اعرف أن وايد كان تحت المرج طوال الوقت |
| Ve Wade Burke de göründüğü kadar mükemmel bir öğrenci değildi. | Open Subtitles | و وايد بورك كان الطالب المثالي و تبين أنه ليس مثاليا |
| Babam Wade ile olan ilişkimi bilseydi beni acımasızca döverdi. | Open Subtitles | أبي كان سيضربني بلا رحمة لو أنه عرف عن وايد |
| Normalde ben bu tarz şeyler yapmam ama ama Wade arkadaşım. | Open Subtitles | انا عادة لا اشارك بمثل هذه التصرفات الغريبه ولكن وايد صديقي |
| Ama durum böyle değil, değil mi? Kafam çok karışık Wade. | Open Subtitles | ولكن لا أعتقد بان هذا السبب اليس كذلك؟ انا مشوشه وايد |
| Carter'la olan sohbetimizi Wade'in bir kez daha bozmasına izin vermem. | Open Subtitles | اوه وايد؟ لالا لن أترك وايد يقاطع الأمور مع كارتر مجدداً |
| Sen tam da Wade'in birlikte olması gereken türde bir kızsın. | Open Subtitles | أنت بالضبط نوع الفتيات التي يجب على وايد أن يكون برفقتها |
| - Wade hala gelmedi. - Zaten seninle konuşmaya geldim Joelle. | Open Subtitles | ويد ما زال في الخارج لاعليك، جويل أنا هنا لأَتكلم معك |
| Dün gece, George düğünün iptal ederken, ben Wade ile seks yapıyordum. | Open Subtitles | الليلة الماضية بينما كان جورج يلغي زفافه كنت امارس الجنس مع ويد |
| Wade'in benle seks yapmaktan kaçtığı altıncı gün... konuşmaya başla. | Open Subtitles | اليوم السادس من تجنب ويد للعلاقة الجسدية معي نقاش 000 |
| - Ama savaş sicilini araştır. - Bu harika, Bay Wade. | Open Subtitles | لكن قم بالتنقيب بذلك السجل الحربي هذا رائع سيد ويد |
| Wade, sen hafif bir yara aldın, sırtından küçük bir yara. | Open Subtitles | ويد.. لقد تعرضت لاصابه فى جزء طفيف من ظهرك |
| İlkin, tutun Onu ve Wade'in cesedinin mezar detaylarını tutturun. | Open Subtitles | أوّلا أجبره على أن يهتم و يغطّي جسم ويد لوضعه فى قبر |
| Adamlarımız Wade'in izini bulmuşlar. | Open Subtitles | نحن عندنا رجل في الطّريق في الذي إكتشف يخوض. |
| - Daha çok balon daha çok oy demek değildir Wade. | Open Subtitles | البالونات لا تترجم الى اصوات اكثر , ياويد |
| Kahretsin. Sonny'nin bizi satmadığını ve Wade ile 5000$' a oynamadığımızı söyle. | Open Subtitles | تباً، أخبرنى أن سونى لم يخوننا ووايد لم يربح منا 5000 دولار |
| Wade hiç vakit kaybetmemiş, değil mi? | Open Subtitles | (ويّد), لم يّهدر أيّ وقت, أليس كذلك؟ |
| Wade ve sen de durumlar nasıl? | Open Subtitles | ماذا عنك انت وويد ؟ سمعت انكما جعلتما علاقتكما رسمية |
| Walter Wallen'dan Rammer Jammer'ı değerlendirmesini isteyeceğim ve Wade'in beni affetmesini sağlayacağım. | Open Subtitles | و أنا كذلك سأطلب من والتر والين أن يقيم رامر جامر و سأجعل وايد يسامحني |