| Hey, bunlar tıpkı Wales gibi bakıyorlar. | Open Subtitles | يا، الذي واحد من نوع النظرات مثل بسكويتات الوفل. |
| Evet, Wales da sinirlendiği zaman gözlerine ve yüzüne kan otururdu. | Open Subtitles | نعم، إذا بسكويتات الوفل كان عندها نظرة مجنونة في عيونه ووجهه تكتّلا في الدمّ. |
| Bak,orada Wales. | Open Subtitles | يا هناك، بسكويتات الوفل. |
| Time dergisi gecenlerde soyle diyordu "Bazi durumlarda asiriya kacan onlemler almak gerekiyor ve Wales, Kery ve Bush maddelerine neredeyse 2004 boyunca giris vermedi." | TED | ذكرت مجلة التايم مؤخراً أن " هنالك تحركات متشددة يجب أن تؤخذ بعض الأحيان، وأغلق والز المداخلات حول كيري وبوش طوال عام 2004." |
| Aslında evet. Evet, Wales'tan eski bir arkadaşım. | Open Subtitles | أجـل، في الحقيقـة أجـل صديققـديممـن(والز ) |
| Haydut Josey Wales devam ediyor. | Open Subtitles | والآن نعود الى " المجرم جوزي والز " |
| Jimmy Wales: Evet, bir cok ogretmen Vikipedi'yi kullanmaya basladi. | TED | جيمي ويلز: نعم، هنالك العديد من المعلمين بدأوا في إستخدام ويكيبيديا. |
| Wales hayalkırıklığına uğradı. | Open Subtitles | بسكويتات الوفل تزعج! |
| - Haydut Josey Wales'i. | Open Subtitles | المجرم جوزي والز |
| 40 yaş altı girişimciler için genç kategorisinde New South Wales Yılın Girişimcisi ödülünü kazandığımızda şaşırmıştık. | TED | الآن، لقد كنا متفاجئين عندما فزنا بجائزة رواد الأعمال في نيو ساوث ويلز للعام في فئة رواد الأعمال الشباب تحت سن 40 عام. |
| - ## A collier in the pits of Wales - ## He leans upon his pick | Open Subtitles | الحفار فى منجم ويلز للفحم يتكئ على عصاه هذا صحيح |