| Evet, Weldon'daki yetkilileri buldum. | Open Subtitles | نعم , حصلت على بعض المعلومات من سلطات ويلدون |
| Adım, Ed Weldon, tabii ki daha önce beni hiç görmediniz. | Open Subtitles | إسمي هو (إد ويلدون). طبعاً لا تتذكراني من برنامج "والد آدم". |
| Weldon'a arka bahçeyi temizletmesini söylemiştim. | Open Subtitles | لقد طلبت من " ويلدون " أن تحرث الحديقة فى الجزء الخلفى |
| Benimki de aynından olsun, Weldon. Sulandırılmış viski koyuver. | Open Subtitles | "سآخذ نفس الشئ يا " ويلدون و القليل من هذا الماء |
| Weldon, Idoha'daki Şerif'in ofisini aramanı istiyorum. | Open Subtitles | اريدك ان تتصل بمدير الشرطه في ويلدن بايداهو |
| - Weldon, şu Er Williams değil mi? - Evet, o. | Open Subtitles | ويلدون " ، أليس هذا الجندى " ويليامز " ؟ "- بالتأكيد هو - |
| Weldon böğürtlenlerin arasına düştüğünü söyledi. | Open Subtitles | أن " ويلدون " قد قال أنه قد سقط فى شجيرات التوت |
| Yani, herkes Başkan Weldon'ın soruşturmada şüpheli konumda olduğunu öğrenir. | Open Subtitles | إذن الجميع سيعرف أنّ العُمدة (ويلدون) هو شخص ذو شأن. |
| - Önce Weldon'la konuşman lâzım. - Ne diyeceğim? | Open Subtitles | أولاً, عليك الذهاب إلى "ويلدون وأقول لها ماذا؟ |
| Ben at binmeye gidiyorum, Weldon. | Open Subtitles | "سوف أذهب لأمتطى الخيل يا " ويلدون |
| - İyi misin, Weldon? | Open Subtitles | هل أنت على ما يرام يا " ويلدون " ؟ |
| Ee, sizin Weldon'la aranız nasıl? | Open Subtitles | كيف تسير الأمور بينك و بين " ويلدون " ؟ |
| Weldon çok şanslı. | Open Subtitles | "هل تعرفين ، هذا شئ جيد ل " ويلدون |
| Haklısın, Weldon. | Open Subtitles | حسناً ، نعم ، هذا صحيح "يا " ويلدون |
| Yargıç Weldon taraflı davranıyor. | Open Subtitles | القاضي ويلدون متحيز |
| Hayır, Başkan Weldon'la Laura hiç tanıştı mı, bilmiyorum... | Open Subtitles | كلاّ، لا أعرف لو كان العُمدة (ويلدون) و(لورا كامبريدج) يعرفان بعضهما. |
| Bu soruşturma, Başkan Weldon'ı da kapsıyor mu? | Open Subtitles | هذا التحقيق، هل له أيّ علاقة بالعُمدة (ويلدون)؟ |
| Savcılık, Başkan Weldon'ın soruşturmanın merkezinde olduğunu doğruladı. | Open Subtitles | مكتب المُدّعي العام يؤكّد أنّ العُمدة (ويلدون) هو موضوع التحقيق. |
| Weldon, kendi derneğinden para çalıyor biri de Laura'ya telefon seanslarından birinde bahsedince o da araştırmaya karar veriyor. | Open Subtitles | إختلس (ويلدون) حفله الخيري. لابدّ أنّ شخصاً ما أخبر (لورا) عن ذلك خلال إحدى جلساتها، وقرّرت التحقيق. |
| Ya da Weldon'la ikisi konuştular. Kız onunla yüzleşti, neler bildiğini anlattı ve o da kızı öldürdü. | Open Subtitles | أو ربّما تحدّثت هي و(ويلدون) وواجهته مع ما تعرفه، وقتلها. |