| Toplumdaki Wesenları tespit edip yok edebilmenin çok kıymetli bir hediye olduğunu söyledi. | Open Subtitles | قالت بأن قدرتي على معرفة وتدمير تأثير الفيسن على المجتمع، أنها موهبة قيِّمة. |
| Para ödeyen bir topluluğun ucuz heyecanı için dünyanın dört bir yanındaki Wesenları woge yapmaya zorluyorlar. | Open Subtitles | إجبار "الفيسن" من جميع أنحاء العالم للتحوّل، لأجل إستمتاعٍ أمام جمهورٌ قد دفع التكلفة. |
| Bu Wesenları sen de mi görüyorsun? | Open Subtitles | هل أنت ترين هؤلاء الفيسن أيضاً؟ |
| Hayır Bud, Wesenları göremiyor. | Open Subtitles | لا يا "باد"، لا يمكنه رؤية الفيسن. |