| Whitaker'da biraz yüksek teknoloji örneği var, ama büyük siparişler henüz gelmedi. | Open Subtitles | ويتيكير عِنْدَهُ بضعة عينات عالية التقنيّةِ لَكنَّه لم يعقد طلباتَ كبيرةَ لحد الآن. |
| Dinle, Whitaker, ben senin kız kardeşin değilim, kız arkadaşın değilim, ve rahibin de değilim. | Open Subtitles | إستمع، ويتيكير , لست أختنا، لست صديقتك، ولست كاهنك |
| Whitaker gol bölgesine koşacak. Başarırsa 6 puan. Soldan gidip puanını alacak. | Open Subtitles | وايتكر سيجعل لاعبيه يتجهون يساراً ليوجهوا الرفسة |
| Whitaker pas oyununa geçiyor. Bir kez daha pas atmayı deneyecek. | Open Subtitles | وايتكر مندفع كفوهة مدفع يتطلع لرمي الكرة |
| Bay Whitaker kaza öncesindeki günlerden ve saatlerden söz etmek istiyorum. | Open Subtitles | سيد ويتاكر أود التحدث عن الأيام السابقة و الساعات السابقة للحادث |
| Hoş geldin Whitaker. Harika bir yolculuğumuz olacak. | Open Subtitles | .أهلاً بك معنا, ويتيكر ستكون رحلتك رائعة |
| İşte yeniden beraberiz, bu sefer yapımcılığını Marty Wolf'ün üstlendiği... aksiyon komedi filmi Whitaker ve Fowl'için buradayız. | Open Subtitles | حسنا، نحن هنا ثانية هذا الوقت في ليلة الإفتتاح العالمي للمنتج مارتي ولف اكشن كوميديا ويتيكير والطير |
| Dr. Reid, Whitaker Chambers'a merhaba deyin. | Open Subtitles | الدّكتور رَيد، رأي مرحباً إلى غُرَفِ ويتيكير. |
| Whitaker Chambers, bu hastanenin sahibi olan kurumun genel müdürüdür. | Open Subtitles | غُرَف ويتيكير المدير التنفيذي الشركةِ الذي يَمتلكُ هذه المستشفى، |
| Eğer Whitaker Pentagon'la alakalı hassas askeri konularla alakalı olarak öldürüldüyse ben bunun hakkında hiçbir şey bilmemeliyim. | Open Subtitles | وإذا ويتيكير قتل بسبب حسّاسه جدا العمل العسكري بوزارة الدفاع الأمريكية، |
| Whitaker son dönemlerde hassas bir proje üzerinde çalışıyor muydu? | Open Subtitles | كان عنده ويتيكير شغّل على أيّ شئ حسّاس مؤخرا؟ |
| Pazar günü Whitaker'ı başka kimseyle konuşurken gördün mü? | Open Subtitles | ورأيت ويتيكير تكلّم مع أي شخص آخر يوم الأحد؟ |
| Robert Whitaker pasını atacak. Sağa bakıyor. Top havada. | Open Subtitles | ينظر وايتكر ليرمي الكرة ينظر لليمين، والكرة في الهواء |
| Carter için üçüncü hücum ve 10 yard. Whitaker dönüp 6 yarddaki Drake'e veriyor. | Open Subtitles | عشر لاعبين لفريق كارتر وايتكر خرج بعد ضرب بين |
| Whitaker dördüncü hücum hakkında, Carter 6 puana gidiyor. | Open Subtitles | والآن وايتكر في الربع الرابع وسيفوز كارتر |
| Sybil, ben dışarıda iken Bay Whitaker aradı mı? | Open Subtitles | -سيبل"،هل اتصل بي السيد "وايتكر" أثناء خروجي؟" |
| Bay Whitaker, şu anda veya daha önce alkol bağımlılığı alkolizm ya da uyuşturucu bağımlılığıyla ilgili sorununuz oldu mu? | Open Subtitles | سيد ويتاكر هل كان كان لديك الآن أو من قبل أي مشكلة فالتعامل مع الكحوليات أو تعاطي الكحوليات أو المخدرات |
| Günaydın, ben Kaptan Whitaker. | Open Subtitles | صباح الخير سيداتي سادتي أنا الكابتن ويتاكر |
| Şuna bak. Demek Kaptan Whitaker'ı tanıyorsun. Evet. | Open Subtitles | لنرى تفقد هذا إذا أنت و الكابتن ويتاكر أصدقاء |
| Daniel Whitaker 15 yıl önce öldürülmüş. Park görevlisiymiş. | Open Subtitles | دانييل ويتيكر قتل قبل 15 عاما كان مشرف حديقة |
| Whitaker, bunlar hayatımda duyduğum en tatlı sözler. | Open Subtitles | ويتيكر, هذه أفضل كلمات سمعتها في حياتي |
| Bayan Whitaker Harley'in sizin için tuttuğu, padişah fermanı gibi notlara ve söylediğiniz belirtilere göre sizde kara veba olması gerekiyor. | Open Subtitles | سيدة ويتكير طبقاً للملف الطويل الذي كتبه هارلي عليك وحقيقة انكِ تعانين من الاعراض |
| Romulus Whitaker: Aslında mütevazi bir yaklaşımım var. Belli oluyordur herhalde. Ama yılanların, tam da sarılmalık canlılar olduğunu söylemiyorum tabii ki. | TED | راموس وايتاكر: : أغتنم هذا النوع من النهج المتواضع انا لا أقول انها حيوانات ودودة وقابله للعناق |