|     seninki, Willa'nınki,ve tabii benimkiler... aşırı tepki göstermediğinden emin olmak için sürekli izlenecek.     | Open Subtitles |      مؤشراتك ومؤشرات ويلا وبالطبع مؤشراتي سيتم رصدها طوال الوقت لتّأكد بأنك لن تنفعل.     | 
|     En başarılı kadın yazarlarımızdan biri olan Willa Cather'ın yaşadığı yer.     | Open Subtitles |      مسقط راس ويلا كاسر واحدة من اول الكاتبات الناجحات     | 
|     Bu yüzden Willa benden senin için bir şey yapmamı isterse yaparım.     | Open Subtitles |      ولهذا السبب إذا طلبت مني /ويلا/ أن أفعل شيئا لأجلك، سأفعل ذلك     | 
|     Hayır, yalnız değilsin. Ben varım! Willa, şunu durdur yoksa ben seni durdururum.     | Open Subtitles |      لا أنت لست وحدك لديك أنا ويللا اما ان توقفي ذلك أو ساوقفك     | 
|     Seni gördüğümde içime tuhaf bir umut ışığı doğdu. Belki Willa'yla Harry'nin bir şansı olur dedim.     | Open Subtitles |      وحين رأيتكم، فساورني أمل غريب بأنّه ربّما تتسنّى لـ (ويلّا) و(هاري) فرصة.     | 
|     En başarılı kadın yazarlarımızdan biri olan Willa Cather'ın yaşadığı yer.     | Open Subtitles |      موطنه بولاية و يلا كاسير واحد من مؤلفينا الناجحين     | 
|     Peki, Willa, Danny küçük kardeşinizle yan yana oturmak nasıl?     | Open Subtitles |      ويلا و دانى كيف حالكم و أنتما تجلسان مع أخيكما الصغير ؟     | 
|     Ablan Willa gibi paramparça olana dek.     | Open Subtitles |      لا حتى تكون على شكل قطع، مثل الشقيقة الكبرى الخاصة بك، ويلا.     | 
|     Willa, ikinizin de ben komadan uyandıktan sonra ...hayatıma girmeniz tesadüf değil.     | Open Subtitles |      ويلا , إنها ليست مصادفة أن كليكما ظهرتما في حياتي بعد أن استيقظت من غيبوبتي.     | 
|     Annen komaya girdiğinde, devam etmemi saplayan tek şey, annenin uyanıp seni görme umuduydu, Willa.     | Open Subtitles |      عندما دخلت والدتك في غيبوبة الشيء الوحيد الذي دفعني للإستمرار هو الأمل في أنها قد تستيقظ وتراكِ , ويلا.     | 
|     Willa seni elementleri kontrol ederken görmüş.     | Open Subtitles |      شمع سيارات ؟ ويلا تراك قادر على التلاعب بالعناصر     | 
|     Paul'u jakuzide saf dışı edebilirsin ya da Willa ile iş yaparsın.     | Open Subtitles |      (بوسعك لكم (بول لخارج الحوض الساخن (أو تحقيقه مع (ويلا - ويلا)؟     | 
|     Onu gördüğümde Willa da oradaydı. Sonra bizi internette araştırdı.     | Open Subtitles |      (ويلا) كانت هناك عندما رأيته ثم بحتث عنا على الأنترنت     | 
|     Willa'nın dediğine göre beni sağlam bir tarotçuya götürecekmişsin.     | Open Subtitles |      ويلا/ تقول أنك ستأخذني/ إلى عبقري في قراءة أوراق اللعب     | 
|     Willa'nın arada bir tokatlanmaya ihtiyacı var. Ve benim yapmam yasalara aykırı.     | Open Subtitles |      لا، ليست مشكلة ويلا/ تحتاج الى صفعة جيدة يبن الحين والآخر/     | 
|     - Merhaba Vali. - Willa'mı kaçırmışsınız.     | Open Subtitles |      مرحبا أيها الحاكم- لقد أخذت "ويلا" حبيبتي-     | 
|     1000 yılı aşkın süredir yaşıyorum Willa Burrell.     | Open Subtitles |      لقد مضى علي دهرُ على وجه الأرض "1000عام يا "ويلا بوريل     | 
|     Willa? Genelkurmay'dan haber var mı?     | Open Subtitles |      ويلا"، هل توصلت إلى شيء مع "هيئة الأركان المشتركة؟     | 
|     Çiftliğe saldırıp Willa'yı öldüren yedi cani cehennem dölü artık öldü.     | Open Subtitles |      شياطين الجحيم السبعة اللذين هاجمو منزلنا وقتلو ويللا قد ماتو     | 
|     Willa, yapma! Bize hiçbir şey vermiyordu.     | Open Subtitles |      ولابالتأكيدعديم الفائدةابن عاهرة لعينه مثلك ويللا لا لم يكن يعطينا اي شيء     | 
|     - Willa, alnıma bak. - Ne yapacağımı söyleme.     | Open Subtitles |      ويللا ويللا أنظري لجبيني لاتخبرني ما أفعل     | 
|     Seni gördüğümde içime tuhaf bir umut ışığı doğdu. Belki Willa'yla Harry'nin bir şansı olur dedim.     | Open Subtitles |      وحين رأيتكم، فساورني أمل غريب بأنّه ربّما تتسنّى لـ (ويلّا) و(هاري) فرصة.     |