| Charlie, William Bell ile görüşme ayarladın mı? | Open Subtitles | شارلي، هل نجحت في عقد موعد لي مع ويليام بيل ؟ |
| Ve sanırım, William Bell 2 haftalığına yurt dışında olacakmış. | Open Subtitles | والظاهر أن ويليام بيل متواجد خارج البلد للأسبوعين القادمين |
| O ve William Bell'in yaptığı deneylerden bahsetti. | Open Subtitles | لقد حدثني عن العمل الذي عمله مع ويليام بيل |
| William Bell. Aynı laboratuarı kullanırdık. - William Bell? | Open Subtitles | ويليام بيل أنا وهو كنا نتقاسم المختبر |
| Jones'un 15 yıl önce William Bell için çalıştığı doğru. | Open Subtitles | صحيح أنّ (جونز) عمل لحساب (ويليام بيل) 15 سنة مضت. |
| Siz William Bell'in, başka bir evrene gittiğini mi söylüyorsunuz? | Open Subtitles | هل تعنين أنّ (ويليام بيل) قد اختفى في عالم آخر؟ |
| William Bell, beynindeki o parçaları bir nedenden ötürü aldı. | Open Subtitles | طبقاً لـ(ويليام بيل)، أزال تلك الأجزاء من دماغك لسبب وجيه |
| Ama William Bell'in başardıkları listesinde ölümü alt etmenin bir numara olduğu açık. | Open Subtitles | ولكن على قمة إنجازات (ويليام بيل)، فبكل تأكيد يتربع خداع الموت على القمة |
| William Bell'i sorgulamam gerek. | Open Subtitles | سأقوم بمسائلة ويليام بيل |
| William Bell ile konuşmak istiyordum. Ben Nina Sharp, yönetici müdür. | Open Subtitles | أريد التحدث مع ويليام بيل |
| Dr. Bishop ve William Bell ile birlikte 5 laboratuar asistanı çalışmış. | Open Subtitles | اشتغل 5 مساعدين بالمختبر هناك .(هناك مع الدكتور (بيشوب) و(ويليام بيل |
| Efendim. - Massive Dynamic'ten veya William Bell'den resmi bir açıklama yok. | Open Subtitles | سيدي، لا تصريح رسمي من (ماسيف دايناميك) أو من (ويليام بيل). |
| Neden doğruca kaynağa gidip şimdi William Bell'i sorgulama için getirmiyoruz? | Open Subtitles | لمَ لا نتوجه للمصدر في الحال ونستجوب (ويليام بيل)؟ |
| Bir çoğu Jones tarafından yürütülen gördüğümüz bu korkunç olayların William Bell tarafından finanse edildiğine dair elimizde kesin bilgiler var. | Open Subtitles | لدينا معلومة موثوقة بأنّ (ويليام بيل) من يموّل الأحداث الأخيرة التي شهدناها، وأغلبها من تنفيذ (جونز). |
| William Bell problem değil ve o kesinlikle bir terörist örgütünün başkanı değil. | Open Subtitles | (ويليام بيل) ليس المشكلة، وليس زعيم منظمة إرهابية بالتأكيد. |
| Nina'ya göre Jones'un gündeminde, William Bell'i bulduğunda öldürmek var. | Open Subtitles | تعتقد (نينا) أنّ هدف (جونز) هو قتل (ويليام بيل) حين يجده. |
| Söyleyemem çünkü bilmiyorum. William Bell'i aylardır görmüyorum. Benimle sadece elektronik bir şekilde bağlantı kuruyordu. | Open Subtitles | لم أرَ (ويليام بيل) منذ أشهر، يتصل بي إليكترونياً فقط. |
| Sorun da o ya zaten, Ajan Dunham. William Bell bu dünyada değil. | Open Subtitles | هذه هي المشكلة عميلة (دونام)، (ويليام بيل) ليس في هذا العالم. |
| - En ufak bir kısmını bile anlamadım. Sen William Bell'in bu gezegende olmadığını mı söylüyorsun? Hayır, burada. | Open Subtitles | بتاتاً، تعنون إذن أنّ (ويليام بيل) ليس على هذا الكوكب. |
| - Bize William Bell hakkındaki araştırmamızı bitirip, vazgeçmemiz söylendi. | Open Subtitles | أمرنا بالتوقف عن التحقيق في أمر (ويليام بيل). من قبل من؟ |