| Ve sizi bilmiyorum ama Windows'un içinde yaşamak beni korkutuyor. | TED | و لا أعلم بشأنكم، لكن العيش داخل نظام ويندوز يفزعني |
| Windows ve Office'ten sorumlu olan bir eski Microsoft var. | TED | هناك الشركة القديمة، المسؤلة عن نظام نشغيل ويندوز و أُفيس. |
| Gri kutular Windows yazılımı kullanmıyorlar; onlar tamamen farklı bir teknoloji. | TED | ان هذه العلب الرمادية لا تعمل حتماً على نظام ويندوز انها تعمل على نظام مختلف جداً |
| Ve bu da basitçe, eğer bu resim dosyasını bir Windows bilgisayarda görüntülemeye çalışırsanız bilgisayarınızı ele geçirip kodu çalıştırdığı anlamına geliyor. | TED | وذلك يعني اساسا اذا اردت رؤية هذه الصورة في حاسوب ويندوز الخاص بك في الواقع هي تسيطر على حاسوبك وتشغل شفرات |
| Bunlardan ilki -ki zaten çok açık- Windows'un batışı. | TED | الأمر الأول، وأظن أنه واضحٌ جليٌ، هو أن نظام التشغيل ويندوز في طريقة إلى الاندثار. |
| Ve biliyorsunuz, bu sonbaharda Windows'un yeni versiyonu çıkıyor. | TED | و تعلمون أنه، يوجد نسخة جديدة من ويندوز في هذا خريف. |
| Windows bile bir kopya. | TED | حتى ويندوز سرقة. نحن مبنيين بشكل او اخر حول الماكنتوش.♪♫♪ |
| Windows telsiz odasında, hala birisine ulaşmayı deniyor. | Open Subtitles | ويندوز مازال فى غرفة الاسلكى يحاول ان يتصل باحد |
| Windows bazı yırtılmış iç çamaşırları buldu fakat üzerinde isim etiketi kayıp. | Open Subtitles | ويندوز وجد بعض السراول الداخلية ولكن البطاقة مفقود |
| Kaybolduğunuzu söylemiştiniz. Windows, neredeydin? | Open Subtitles | تقول ان الرجال قد فقدوا و , ويندوز , اين كنت ؟ |
| Windows, sen ve Palmer herkesi sıkı bağla. | Open Subtitles | ويندوز , انت و بليمر قيد كل واحد هنا جيدا |
| Çünkü laptopun hala Windows 2000'le falan çalışıyor. | Open Subtitles | ذلك لِأن اللاب توب خاصتك ما زال على ويندوز 2000 وهرائه |
| İşe yaramaz virüs taramaları, zamanı geçmiş sunucular ve Windows 98'de çalışan bir güvenlik yazılımı kullanıyor. | Open Subtitles | إنه يستخدم مضاد للفيروسات ليس له فائدة خوادم قديمة و برنامج حماية يعمل على ويندوز 98 |
| İşe yaramaz virüs taramaları, zamanı geçmiş sunucular ve Windows 98'de çalışan bir güvenlik yazılımı kullanıyor. | Open Subtitles | إنه يستخدم مضاد للفيروسات ليس له فائدة خوادم قديمة و برنامج حماية يعمل على ويندوز 98 |
| Ama bu gri kutuyu kullanan mühendisin bilgisayarına iyi bir Windows virüsü yüklemeyi başarırsak o zaman iş üzerindeyiz, demektir. | TED | ولكن ان استطعنا .. ان نضع فيروس يهاجم نظام ويندوز على جهاز اللابتوب الذي يستخدمه مهندسو ذلك الجهاز لضبط ذلك الجهاز فسنستطيع اختراقه |
| Yani Windows'u düşürecek bir sistem ile başlıyoruz. | TED | كل ما نحتاجه نظام ويندوز يحوي الدودة |
| Bilinen tek şey, Windows kısmının, düşürücü kısmının çok karışık olduğuydu, çoklu sıfır gün zayıf noktaları kullanıldı. | TED | والشيء الوحيد الذي كنا نعيه .. هو ان هذه الدودة تختبىء في جزء معقد جداً من نظام ويندوز وتستخدمه كناقل وتستخدم عدة نقاط ضعف في النظام لاختراقه |
| Eğer bir virüs yazarıysanız ve Windows bilgisayarları enfekte edebiliyorsanız ama onlarla ne yapacağınız konusunda bir fikriniz yoksa bu enfekte olmuş bilgisayarları satabilirsiniz -- bir başkasının bilgisayarını -- bu adamlara. | TED | اذن اذا كنت مبرمج فيروسات و كنت قادرا على اصابة حواسيب ويندوز لكن لا تعرف ماذا تفعل بها بامكانك ان تبيع هذه الحواسيب المصابة حواسيب اشخاص اخرين لهؤلاء الاشخاص |
| Windows'un batmasına neden olan bir diğer şey de bu. | TED | هذا هو الجانب الآخر لاندثار ويندوز. |
| Bunu doğru yapmamız çok önemli, çünkü bu şeylerin içinde en az Windows grafik kullanıcı arayüzüyle yaşadığımız kadar uzun yaşayabiliriz. | TED | و من المهم فعل ذلك بالطريقة الصحيحة، لأننا ربما عشنا داخل هذه الأشياء على الأقل طوال حياتنا بواسطة الواجهة الرسومية من ويندوز |