| Wolseley'le küçük bir birlik yollayabiliriz. Debba'dan öteye geçmeyeceğine söz verdi. | Open Subtitles | ووليسلى يمكنه أن يرسل كتيبة صغيرة انه لا يعد بأكثر من دبا |
| O Stewart. Wolseley, İngiltere'den 7.000 adamla yola çıkmış. | Open Subtitles | انه ستيوارت ، لقد أبحر مع ووليسلى و معهم 7000 رجلا |
| Stewart... Wolseley'i sıkıştırmayın. Onun talimatlarını görmediniz. | Open Subtitles | ستيوارت ، لا تكن قاسيا مع ووليسلى انك لم ترى تعليماته |
| Wolseley biliyor. Olabildiğince yavaşça Nil'e doğru ilerliyor. | Open Subtitles | ووليسلى يعلم ، انه سيتقدم أعالى النهر على مهل |
| Şimdi bende biliyorum. Eminim Wolseley de biliyordur. | Open Subtitles | انت تعلم ذلك ، انا أعلم ذلك الان و انا واثق أن ووليسلى يعلم ذلك |
| Şayet Wolseley'in emri Hartum'u değil sırf beni kurtarmaksa, kalmaktan başka şıkkım yok. | Open Subtitles | اذا كانت اوامر ووليسلى هى انقاذى فقط دون الخرطوم ، اذن لا خيار لى |
| Eğer Wolseley geç kalıp, Mehdi saldırırsa... | Open Subtitles | اذا تأخر ووليسلى و هاجم المهدى |
| Wolseley, boğazımda bir baskı var. | Open Subtitles | ووليسلى ، توجد غصة فى حلقى |
| Wolseley'i içeri gönderin. | Open Subtitles | ارسلوا لورد ووليسلى |
| Nil'in yukarsına gidiyorsunuz, Wolseley. | Open Subtitles | ان اعالى النيل لك ووليسلى |
| Bu yıl Wolseley'den. | Open Subtitles | هذه السنة ، انه ووليسلى |
| ve Wolseley'den, Gladstone'a. | Open Subtitles | و جلادستون من خلال ووليسلى |