| Senin ve Wonderland'de yaşayan bütün o ölenlerin Eddie Nash'i soyduğunuzu da biliyorum. | Open Subtitles | اعرف عن السطو انت و هؤلاء الموتي في وندرلاند سطوتم علي ايدي ناش |
| Bugün erken saatlerde Wonderland Bulvarı'nda hunharca işlenen cinayetler Güney yakası sakinlerini dehşete düşürdü. | Open Subtitles | ساوذلاند في صدمة اليوم بسبب سلسلة من القتل الوحشي حدثت اليوم مبكرا هنا في جادة وندرلاند |
| Wonderland Bulvarı'ndaki olayda... | Open Subtitles | بالنسبة لجرائم القتل التي وقعت في شارع وندرلاند |
| "...başkanı, yürüyüşün Wonderland Pazarlamaca yapıldığını itiraf etti." | Open Subtitles | مدير الشركة قد اعترف ان الاستعراض كان من قبل شركة بلاد العجائب |
| Bu arada Wonderland binasında, bu yürüyüşü kimin yaptığını umutsuzca bulmaya çalışıyorlardı. | Open Subtitles | في هذه الاثناء , بمكتب بلاد العجائب لقد كانوا يبحثون بشدة عن المسؤلون عن الاستعراض |
| Ama asıI işim, bu Deadman Wonderland'te Organizatörlük yapmak. | Open Subtitles | "مهمتي هي الترويج، هنا في "دايدمان وندر لاند |
| Hikâyenin adı, "Wonderland." | Open Subtitles | في وندرلاند هناك منزل كل شخص في الجبل كله |
| Şahaneydi! Wonderland'e döndüler. | Open Subtitles | بعد ان سطو علي ايدي عادوا الي وندرلاند و كنت هناك |
| Wonderland'de yaşayan o heriflere, bana yaptığının aynısını yapacaksın. | Open Subtitles | سوف تفعل بهؤلاء الرجال في وندرلاند ما فعلته بي |
| Adamlarıyla arabaya atlayıp Wonderland'deki eve gitmem gerekiyordu. | Open Subtitles | اقصد لابد ان اركب السيارة مع اصدقائه و نذهب الي منزل وندرلاند |
| O da Wonderland'e gitti. Beni oraya gitmeye zorladı. | Open Subtitles | لذلك ذهبوا الي وندرلاند و اجبروني ان اذهب معهم |
| Ben yaşıyorum. Wonderland'dekiler de bana bir daha gülemeyecekler. | Open Subtitles | و هؤلاء الاشخاص في وندرلاند لن يضحكوا عليا مرة اخري |
| John'ın ölümünden sonra, Wonderland cinayetlerinin sabahında kendisini ziyaret ettiğini açıkladı. | Open Subtitles | بعد موته كشفت شارون عن زيارة جون لها صباح مجزرة وندرلاند منذ ذلك الحين اصبحت علاقتها بداون قوية حتي يومنا هذا |
| Çöp torbam ona çarptığında Winter Wonderland çalmaya başladı ve nerden geldiğini bilmiyorsan şaşırtıcı derecede korkutucu bir şarkı. | Open Subtitles | عندما اصطدمت بها كيسة القمامة بدأت تعزف أغنية وينتر وندرلاند وعلى غير المتوقع فهي أغنية مخيفة عندما لا تعرفين مصدرها |
| Son gelişmelere bakarsak, bence en iyi çözüm hepinizin Wonderland'de çalışmasıdır. | Open Subtitles | بالنظر الى الاوضاع الحالية اني اظن افضل الحلول هو لكم جميعا ان تعملوا في بلاد العجائب |
| Bizi küçük düşüren Wonderland'i mi kast ediyorsun? | Open Subtitles | ماذا؟ هل تعني بلاد العجائب التي اهانتنا؟ |
| Wonderland başkanı polise gitti ve onlara, rakunların 10,000,000 yenini çaldığını söyledi. | Open Subtitles | رئيس شركة بلاد العجائب ذهب الى الشرطة و اخبرهم بان الراكون قد سرق منه 10 مليون ين |
| Once Upon a Time in Wonderland 1x03 | Open Subtitles | كــان يا ما كــان في بلاد العجائب الموســ 1 ــم |
| Once Upon a Time in Wonderland 1x04 | Open Subtitles | كــان يا ما كــان في بلاد العجائب الموســ 1 ــم |
| Wonderland'den geçen hiç kimseye güvenemezsin. | Open Subtitles | لا يمكنك الثقة بأي شخص خرج من بلاد العجائب |
| Günah Dalı enfeksiyonunun kaynağı olarak bu Deadman Wonderland'teki en tehlikeli tutuklu Wretched Egg'in yani! | Open Subtitles | ،"مصدر عدوى "فروع الخطيئة و الشخص الأكثر خطورة .."من بين سجناء "دايدمان وندر لاند "وريتشد إيغ" |
| İşte Boogie Wonderland'teyiz ve bu çok eğlenceli. | Open Subtitles | .ها نحن هنا فى (بوجى واندرلاند) ويوجد الكثير من المرح |