|      Evet, bundan 12 kadar yıl önce senden iki yaş daha küçükken yönetmelik taslağında yaptığım küçük bir hata buldun.      | Open Subtitles |       أجل وجدت الخطأ الوحيد الذي قمت به أثناء سحب تلك اللوائح منذ 12 سنة مضت عندما كنت أصغر منك بسنتين      | 
|      Oldukça saygın bir üniversite olduğuna katılıyorum Doktor ama yönetmelik gereği...      | Open Subtitles |       أيها الطبيب، أوافقك الرأي أنها جامعة مرموقة، ولكن اللوائح قد نصّت..      | 
|      - Haklısın. yönetmelik budur.      | Open Subtitles |       -معك حق، هذا هو الإخراج      | 
|      - Haklısın. yönetmelik budur.      | Open Subtitles |       -معك حق، هذا هو الإخراج      | 
|      Yönetmelikte, yönetmelik çalmanın yasal olmadığını söyleyen hiç bir şey yok.      | Open Subtitles |       لايوجد شيء في الدستور ينص على ان سرقة الدستور غير قانوني      | 
|      Alanda çalışanlarının kurallarının bulunduğu bir yönetmelik var, Sanırım 40. ya da 41. imtiyazsız, herkesi yargılayabilme yetkimin olduğu yazıyor.      | Open Subtitles |       نظام تفويض العمليات الميدانية رقم 40 و41 ينص على أن لى حق إمتياز قضائى      | 
|      Günümüz yönetmelik ve yasaları, var olan en iyi uygulamanın hep en iyi uygulama olarak kalacağı varsayımıyla yazılmış, bitmeyen sürekli eklemelerle.       | TED |       كُتبت لوائح وقوانين اليوم في ظل الإفتراض أن الممارسات المتفوقة، ستبقى أفضل الممارسات، مع تحديثات تدريجية إلى أبد الآبدين.       | 
|      Birkaç yasal yönetmelik saçmalığıyla önünüze yem attım siz de sazan gibi atladınız.      | Open Subtitles |       لقد قمت بتزويدك ببعض الهراء القانوني و قمتِ بمسايرته دون أن يكون لك رأي      | 
|      Eşinizin bir yıllık okul ücretini önceden ödediğini biliyorum ama size gönderdiğimiz yönetmelik kitapçığına baktıysanız, mazereti olmayan uzun süreli bir devamsızlık... söz konusuysa, yapmış olduğunuz ödeme yanmış sayılacaktır.      | Open Subtitles |       أعلم أن زوجك دفع رسوم العام كاملةً ولكن لو رجعت إلى صفحة 20 من القوانين واللوائح التي أرسلناها لك في كتيب اللوائح      | 
|      Ayrıca yönetmelik buna izin vermez.      | Open Subtitles |       و ، لا ، لآ أستطيع لأن اللوائح لا تسمح بذلك      | 
|      yönetmelik değişti.      | Open Subtitles |       اللوائح تغيرت      | 
|      Tüm bunlar yönetmelik sorunu.      | Open Subtitles |       كل تلك اللوائح      | 
|      Bunun için bir yönetmelik yok.      | Open Subtitles |       لا يوجد قانون ينص على هذا      | 
|      Şirketin yönetmelik maddeleri bu durumda gayet açık.      | Open Subtitles |       لوائح الشركة واضحة تماماً في هذه الحالة      | 
|      - Birdie bölge ile ilgili yönetmelik maddelerini tartışmak istediğini söylemiştin.      | Open Subtitles |       -بوردي) )، لقد ذكرت أنك تريدين مناقشة بعض من لوائح إعادة ترسيم الدوائر الانتخابية.      | 
|      Birkaç yasal yönetmelik saçmalığıyla önünüze yem attım siz de sazan gibi atladınız.      | Open Subtitles |       لقد قمت بتزويدك ببعض الهراء القانوني و قمتِ بمسايرته دون أن يكون لك رأي -إنني أحذرك !      |