"yönlü bir" - Translation from Turkish to Arabic

• من طرف
• اتجاه واحد
• بلا عودة
• ذو اتجاهين

Çocuğum, insanları anlamak, ...tek yönlü bir yol değildir.
يا صبي, عندما يتعلق الأمر بمعرفة الناس لا يوجد شيء اسمه من طرف واحد

Sana tek yönlü bir yol olmadığını söylemiştim.
حول ما هو داخل قلبك قلت لك ليس هناك مايسمى بعلاقة من طرف واحد

Tartışmak isteyebilirsin, ama şansımıza bu tek yönlü bir konuşma.
لكن لحسن الحظ هذه محادثة من طرف واحد -هل يمكنني الاعتماد عليك؟

Bu da, çevremizden evlerimize ve şehirlerimize tek yönlü bir enerji akışı olduğu anlamına geliyor.
وهذا يعني أن هناك اتجاه واحد لنقل الطاقة من بيئتنا الى بيوتنا ومدننا.

Her zaman tek yönlü bir seyahat olma ihtimali vardı.
لكن دائماً كان هناك احتمال بأن تكون رحلة بلا عودة

Kendimizi ifade etme telaşında, iletişimin iki yönlü bir kanal olduğunu unutmak kolaydır.
في الاندفاع للتعبير عن أنفسنا، فإنه من السهل أن ننسى أن التواصل هو طريق ذو اتجاهين.

Bu iletişim, tek yönlü bir iletişim.
هذه المحادثة تتم من طرف واحد فقط

Bu tek yönlü bir bağlantı.
انه اتصال من طرف واحد.

- Tek yönlü bir diyalog olmalıydı.
-ولكن الحوار كان من طرف واحد

Vatikan'ın duvarıyla bitişik tek yönlü bir yol bu.
هذا طريق اتجاه واحد مواز لحائط الفاتيكان

Bu tek yönlü bir bilet. Bağlantıları kesik.
انها تذكره فى اتجاه واحد انهم عالقون هنا

"Senza chiave", tek yönlü bir geçit.
إنهمغلق. بلامفاتيح, إنه باب يفتح من اتجاه واحد.

Su mezarına tek yönlü bir bilet almış olursun.
بذلك تشتري لنفسك تذكرة بلا عودة لزيارة مقبرة مائية

Yani kim giderse gitsin tek yönlü bir yolculuk olabileceği riskini almalı.
وهكذا فإن أي شخص يذهب سيخاطر بأن تكون رحلة بلا عودة

Bunun tek yönlü bir gidiş olduğunu biliyordu. Sona gelmeden tahliye edecektir.
لقد كان يعلم أن هذه رحلة ذهاب بلا عودة سيقُوم بالمغادرة قبل النهاية

Ee, güven iki yönlü bir caddedir.
آه .. حسناً, الثقة طريق ذو اتجاهين "أمرٌ متبادل"

Bu iki yönlü bir yol.
هذا شارع ذو اتجاهين

Bunun iki yönlü bir iş olduğunu onlara hatırlat.
ذكريهم أنه طريق ذو اتجاهين.