| Merhaba. Bundan sonrasını yürüyerek gideceğiz çünkü yol kullanılmaz durumda. | Open Subtitles | لابد أن نكمل سيراً على الأقدام لأن الطريق غير ممهد |
| Bir fincan kahve, otobüs biletiyle aynı fiyata. Ama yürüyerek dönebilirim. | Open Subtitles | احتساء كوب قهوة يكلّف ثمن تذكرة الحافلة، لكنّي أستطيع العودة مشياً |
| 9000 yıl önce, şehrin en parlak zamanlarında, insanlar diğer insanların evlerinin çatıları üzerinden yürüyerek kendi evlerine gitmek zorundaydı. | TED | وفي فترة ازدهارها منذ 9000 عام، كان على الناس المشي فوق سطوح المنازل الأخرى للوصول إلى منازلهم. |
| Kim demiş yürüyerek diye? Burada bekleyin. | Open Subtitles | من الذي تحدث عن السير هل تعنى أننا سنمكث هنا؟ |
| Exhampton'a gitmek, yürüyerek iki saat almış olabilir ama kayaklarla. | Open Subtitles | قد تأخذ ساعتين سيرا على الأقدام الى اكسهامبتون فى الثلج, |
| Ben küçükken bir futbol sahası, bir beyzbol sahası ve bir tenis kortu vardı, ama yürüyerek gidebiliyordum, çünkü hepsi mahallemdeydi. | TED | عندما كنت صغيرًا، كان هناك ملعب لكرة القدم، وآخر لكرة السلة، وآخر للتنس، لكنني كنت أمشي إليها، لأنها كانت فقط بالجوار. |
| Steyşın vagonu güzel karım aldığı için buraya yürüyerek geldim. | Open Subtitles | لقد مشيت الى هنا الليله زوجتى العزيزه اخذت السياره الواجون |
| Elbette ki buraya yürüyerek ulaşmak böyle uzun zaman alıyor. | Open Subtitles | بالطبع يستغرق كثيرا من الوقت للوصول هنا مشيا على الأقدام |
| Eve yürüyerek gidebileceğinden eminim. | Open Subtitles | واثقة للغاية إنها بمقدورها الذهاب سيراً إلى المنزل. |
| Son araçla yolculuk, bundan sonrasını yürüyerek devam etmişler. | Open Subtitles | المحطة الأخيرة ومنها سيذهبون سيراً على الأقدام |
| Bilmiyorum. Neden buradan yürüyerek gitmiyoruz? Kaçalım. | Open Subtitles | لم لا نخرج سيراً على الأقدام نخرج فحسب حالاً. |
| Ama şimdi yürüyerek geleceğim bir işim veya kapısından çıkacağım bir dairem olmayacak. | Open Subtitles | لكن الآن لن يكون لدي عمل لأذهب إليه مشياً أو شقة لأخرج منها. |
| Çok fazla mide bulantıları oluyordu, otellerine yürüyerek dönüyorlardı. | TED | كانوا يشعرون بالغثيان كثيراً ، لذا كانوا يعودون إلى فنادقهم مشياً. |
| Klinik olarak, caddeyi ciddi göğüs ağrısı hissetmeden yürüyerek geçemiyordu; | TED | سريرياً, لقد كان يقول أنه كان لا يمكنه المشي دون أن يشعر بألم شديد في الصدر. |
| Bir bacağında, çok ızdırap veren ve sahayı yürüyerek katetmesine mani olan bir dolaşım problemi var. | TED | لديه ساق سيئة، مشكلة في الدورة الدموية، الذي جعل من المؤلم جداً بالنسبة له المشي في المعلب. |
| Çocuklar, şunu kesmezseniz çekerim sağa, feci ölümlerinize yürüyerek gidersiniz. | Open Subtitles | شباب , توقفا وإلا سأتوقف ويمكنكما فحسب السير إلي ميتتكما المؤلمة من هنا |
| İstasyondan yürüyerek geldiniz ve parktan geçerek evin arka tarafına ulaştınız, öyle mi? | Open Subtitles | أذن.أنت أتيت سيرا من المحطه,عابرا خلال الحديقه الى خلف المنزل الرئيسي.أليس هذا صحيح؟ |
| Sokağın başından, içi ıvır zıvır dolu torbalarla yürüyerek gelmemi istediler. | Open Subtitles | قالوا إنهم أرادوا مني أن أمشي حاملاً حقيبة من البقالة |
| Tüm mekanı yürüyerek geçtin. Ne, nerede tam olarak biliyorsun. | Open Subtitles | لقد مشيت عبر المكان بأكمله وتعرف أين كل شيء بالضبط |
| Bir olay yerine yürüyerek gittiğimiz çok nadirdir. Tabii bu bir olay yeriyse. | Open Subtitles | ليس معتادا أن نذهب مشيا إلى مسرح جريمة، إذا كانت هذه مسرح جريمة. |
| Üsse yürüyerek geri dönmeye çalışmalıydık. | Open Subtitles | كان يجب أن نعود إلى القاعدة سيرًا على الأقدام |
| Sen hiç kalabalık bir ölü ordusunun arasından öylece yürüyerek geçtin mi? | Open Subtitles | هل جربتِ بأن تمشي وحولك مجموعة من الأموات يتبعونكِ؟ هذا ليس ممتعاً |
| Bir prens hiç bir yere yürüyerek gitmemeli, efendim. | Open Subtitles | ليس من مقام الأمير أن يمشي في أي مكان يا سيدي |
| Şimdi anayola yürüyerek varmaya çalışıyor. | Open Subtitles | الآن هو على قدميه يسير عائدا إلى الطريق الرئيسي. |
| Her zaman buluştuğumuz yerde değildi ben de eve yürüyerek gittiğini düşündüm. | Open Subtitles | عندما لم يكن في بقعته المعتادة فتوقّعتُ أنّه ذهب ماشياً إلى المنزل |
| Damian, o yorgun, Nasıra'dan buraya tüm yolu yürüyerek gelmiş. | Open Subtitles | داميان متعب، لقد مشى كل الطريق من نازارين |
| Noelde hastaneden yürüyerek çıkmak hedefimdi. | Open Subtitles | كنتُ نصبت هدف الخروج ماشيا من المستشفى في عيد الميلاد، كان هذا هدفي |