"yüzüğe" - Translation from Turkish to Arabic

• الخاتم
• خاتم
• للخاتم
• الخواتم
• لخاتم
• بالخاتم
• الحلقةَ
• الحلقةِ

Bu yüzüğe baktığımdaysa, tek gördüğüm bir "yüzük" !
عندما أنظر إلى هذا الخاتم أرى مجرّد خاتم

Nişanlımla kalplerimiz bu yüzüğe bağlı. Onun kalbini kırmak istemezsin değil mi?
لا، هذه خطيبتي وقلبها اختار ذلك الخاتم وأنت لا تريد أن تحطّم قلبها، صحيح؟

Nomak'ın bu yüzüğe nasıl sahip olduğunu anlatabilir misin?
هل تشرح لنا كيف حصل نوماك على هذا الخاتم ؟

Eğer parmağıma takmayı kabul edersem o mermiyi bir yüzüğe taktıracağını söyledi.
عرض وضع تلك الرصاصة على خاتم إنْ قبلت أنْ أضعه في إصبعي

Ama eğer yüzüğe bir şey olursa, Dünyadaki ardından ortalığın toparlanacağı kedi sayısı bir eksilir.
لكن يجب ان لايحدث اى شئ للخاتم ستنقص الققط واحداً00 و تنظف هذا المكان

Ben yokken, senin de bu yüzüğe göz kulak olman gerek.
بينما انا ذاهب احتاج الى حراسة هذا الخاتم

Bu bana yüzüğe verdiğinden çok zarar veriyor. Yani sana.
انها تؤلمنى اكثر مما تؤلم الخاتم انا اعنى انت

Onlar olmasaydı belki de bugün bu yüzüğe sahip olmazdım.
حسنا، ربما أنا لن يكون هذا الخاتم اليوم.

Nasıl olur da aptal bir arabayı yüzüğe tercih edersin?
كيف يمكنك ان تفضلى سياره سخيفه .. أكثر من الخاتم ..

Evet, ama ne zaman yüzüğe baksam, onun yüzünü görüyorum; kendi yüzümü değil.
نعم، لكن كل مره أنظر الى الخاتم أراه هو و ليس أنا

Adamdan ziyade, bu karakteristik yüzüğe bakmanızı öneriyorum.
أقترح عليك ألاّ تنظري للشخص، وإنما هذا الخاتم المميز

- yüzüğe bakmayı kesmelisin. - Neden?
ـ يجب عليكي التوقف عن النظر إلى هذا الخاتم ـ لماذا ؟

yüzüğe sahip olmak için babasını öldürür ve yüzüğü bir mağaraya saklar.
فيقوم بقتل والده لكي يستحوذ على الخاتم ثم يأخذه ويخفيه بمغارة

Aslında artık o yüzüğe ihtiyacım kalmamış olabilir.
الحقيقة هي، أني يمكن الا اريد هذا الخاتم بعد الأن

Bak Jake bu yüzüğe hiç gerek yoktu.
سنحتاج إلى هذا الخاتم الآن اعطني أحد تلك الصناديق النباتية فحسب

Herkesten daha güzel ve arkadaş canlısı olduğum için popüler değildim, ama bu yüzüğe ne zaman baksam bir arkadaşım olduğunu biliyordum.
لم أكن محبوبة ، لأنني كنت أكثر جمالاً ومودة من الآخرين لكن عندما أرى هذا الخاتم ، أعرف أن لدي صديق

Filminden bir şekilde ikramiye almış ve gidip hepsini antika bir yüzüğe harcamış.
أنه حصل على مال من الفيلم و أضاعه على خاتم ثمين

Diğerlerine hükmekmek için baş yüzüğe ihtiyacı var.
للسّيطرة على الخواتم الأخرى فسيحتاج للخاتم الأوحد

Chun, şu yüzüğe bir bak.
أخبرني يا جين، أي من الخواتم التي ذكرتها

Evlenme teklif etmek için bir yüzüğe ihtiyacın yok ki.
أنا أعنى ، أنت لست بحاجة لخاتم لتعرض عليه الزواج

Ve yüzüğe dikkat edin.
هلا أعتنيت بالخاتم

Sen dönene kadar, yüzüğe ben göz kulak olurum.
أنا سَأَحْرسُ الحلقةَ حتى تَعُودُ

Belki yüzüğe uygun olsun diye seçti.
حَسناً، أَحْزرُ لَرُبَّمَا هو كَانَ فقط يُحاولُ مُجَاراة الحلقةِ.