| Sen ne yaptığını çok iyi biliyorsun masum bir adam senin yüzünden hapse girecek. | Open Subtitles | سحقاً ,تعرف كيف يجري الأمر والآن رجل بريء سيذهب إلى السجن,بسببك |
| Yatağın altındaki o pislikten. Senin yüzünden hapse girdim. | Open Subtitles | وتلك المخدرات، ذهبت إلى السجن بسببك.. |
| Şu an bir firarisin. Senin yüzünden hapse girmek istemem. | Open Subtitles | أنت هارب, لا أريد أن أدخل السجن بسببك. |
| Seni borçların yüzünden hapse atarlarsa, geçici yıkıntılara güvenme. | Open Subtitles | لذا إذا وضعوك في السجن بسبب ديونك لا تعوّل على الدمار المؤقت |
| Dinleyin, senin o ufacık sikin yüzünden hapse girmeyeceğim, o yüzden ister sana vurmadım dersin, ister kan kaybından geberirsin, umurumda değil! | Open Subtitles | الآن استمعوا إلي .. أنا لن أذهب إلى السجن بسبب حماقتكم .. لذا يمكنك أن تقول بأني لم أضربك |
| O kaltak yüzünden hapse girmeyeceğim! | Open Subtitles | لن أذهب للسجن بسبب هذه العاهرة لا فرصة لذلك |
| Benim yolcularımı mı vurmaya niyetlendin! Senin yüzünden hapse mi gireceğim? | Open Subtitles | ،لن تقتل أحد ركابي لن أذهب للسجن من أجلك |
| Uyuşturucu olmaz. Onun yüzünden hapse girebiliriz. Bunlar, olsa olsa sınırdan atılmaya sebep olur. | Open Subtitles | لا للمخدرات قد تدخل السجن بسببها هذه الأشياء دائما ما تحدث عبر الحدود |
| Senin hayatını bunun önüne koymak vatan hainliğiydi. Ve bunun yüzünden hapse gidecek. Brad. | Open Subtitles | وضع حياتكِ أولاً كان خيانة وسيدخل السجن على ذلك |
| "Chicken Foot" senin yüzünden hapse girmiş. | Open Subtitles | بأنّ شريككَ القديم دخل السجن بسببك. |
| Senin yüzünden hapse giremem! | Open Subtitles | أوه ... أنا لن أدخل السجن بسببك |
| Belki de hepimiz senin yüzünden hapse gideceğiz. | Open Subtitles | ربما جميعنا سندخل السجن بسببك |
| Kardeşim senin yüzünden hapse girdi. Şerefsiz! | Open Subtitles | أخي في السجن بسببك أيها الوغد |
| Jack senin yüzünden hapse doğru gidiyor. | Open Subtitles | أمعن النظر، سيعود (جاك) إلى السجن بسببك. |
| -Senin yüzünden hapse gitmek istemiyorum, | Open Subtitles | -لن ادخل السجن بسببك يارجل |
| - Senin yüzünden hapse giremem. | Open Subtitles | -لن أدخل السجن بسببك |
| O geri zekâlı yüzünden hapse gireceğimizin farkındasın, değil mi? | Open Subtitles | تعلم أنّنا سيزجّ بنا إلى السجن بسبب ذلك الأحمق. |
| Bununla kişisel olarak ilgileneceğine yemin etti yakalanıp yaptığı şey yüzünden hapse girmesini sağlayacağını söyledi. | Open Subtitles | وأقسم أنّه سيتعامل مع الأمر شخصيّاً وقال أنّه سيتأكّد أن يقبض عليها وتدخل السجن بسبب ما أقدمت عليه |
| Oğlum bu çocuk yüzünden hapse gidebilirdi. | Open Subtitles | ابني يمكن أن يذهب إلى السجن بسبب هذا الطفل. |
| Bir kıçıkırık yüzünden hapse giremem. | Open Subtitles | لا يمكن أن أدخل السجن بسبب منحط ما |
| Lynn'in benim yaptığım bir hata yüzünden hapse girmesine izin veremezdim. | Open Subtitles | تذهب للسجن بسبب غلطة انا الذي ارتكبتها |
| Neden başka birinin farkettiği bir suç yüzünden hapse giresiniz? | Open Subtitles | لمَ عليك ان تذهب للسجن من أجل جريمة لاحظها شخص أخر؟ |
| Onun yüzünden hapse gireceğim. | Open Subtitles | سأدخل السجن بسببها |
| Benim yaptığım bir şey yüzünden hapse girmeyi hak etmiyorsun. | Open Subtitles | لا تستحقين التواجد في السجن على شيء اقترفته أنا. |