| yüz binlerce dolar para cezası ödedi. | Open Subtitles | هو يدفع مئات الآلاف من الدولارات فى العقوبات والغرامات |
| Hayır, yüz binlerce dolar saydığımız bu şey orada yatıyor diye karnıma ağrılar giriyor. | Open Subtitles | كلا، أنا لدي ألم بطني. لقد صرفنا مئات الآلاف من الدولارات على هذا الشيء، وهو قابع هناك وحسب. |
| Bu dava üzerinde beş senedir yüz binlerce dolar harcadılar. | Open Subtitles | هم يعملون على هذه القضيه منذ خمس سنوات صرفوا مئات الآلاف من الدولارات |
| O zaman bankada yüz binlerce dolar olurdu. | Open Subtitles | نحن نتكلم عن مئات آلاف الدولارات. |
| Bunlar... papazları yüz binlerce dolar çalarken yakalanan grup değil mi? | Open Subtitles | يسرقُ مئات آلاف الدولارات؟ |
| Sürtük gibi popolarını sallasınlar diye eğer o okula vergilerden yüz binlerce dolar verirsem, Allah belamı versin. | Open Subtitles | -سوف الُعن اذا -اذا لم امنع ايصال مئات الالاف -من اموال دافعى الضرائب الى تلك المدرسه |
| Shelby Cobra'ya yüz binlerce dolar ödeyen adamlar var. | Open Subtitles | تبا، هناك اشخاص يدفعون مئات الالاف لقاء سيارة "شيلبي كوبر" |
| Vesaire, vesaire. Onu doğru bir şekilde yönlendirmek, yüz binlerce dolar tasarruf sağlar. | Open Subtitles | لكن فعل الأمور بشكل صحيح يمكن يوفر كميات كبيرة من الدولارات. |
| Vesaire, vesaire. Onu doğru bir şekilde yönlendirmek, yüz binlerce dolar tasarruf sağlar. | Open Subtitles | لكن فعل الأمور بشكل صحيح يمكن يوفر كميات كبيرة من الدولارات. |
| Justasec için yüz binlerce dolar ödedi. | Open Subtitles | انه يدفع مئات الآلاف من الدولارات من اجل "جوستاسك" |
| yüz binlerce dolar. | Open Subtitles | مئات الآلاف من الدولارات |
| Adam senden yüz binlerce dolar çarpmaya çalışıyor Crunch. | Open Subtitles | من أجل مئات آلاف (الدولارات يا (كرنش |