| Yüzbaşı Landis'in muayenesi çok aydınlatıcı oldu. | Open Subtitles | فحص النقيب لانديز أثبت بأنه غني بالمعلومات |
| Yüzbaşı Landis'i öldüren bıçak olduğu her an onaylanabilir. | Open Subtitles | أنها مسألة وقت قبل أن تعود مطابقه للتي استخدمت في قتل النقيب لانديز |
| Yüzbaşı Landis'le ikimiz Qasim'le ilk kez burada karşılaştık. | Open Subtitles | هذه المره الاولى النقيب لانديز و انا التقينا قاسم |
| Geleli kaç gün oldu Yüzbaşı Landis? | Open Subtitles | نقيب لانديز في أي يوم نحن ؟ |
| Yüzbaşı Landis yolunun üstündeki engeldi. | Open Subtitles | نقيب لانديز دخل على الطريق |
| Yüzbaşı Landis'in cesedindeki yaralarla uyuşmuyor. | Open Subtitles | سكين قاسم , ألنصل غير متناسق مع جرح كابتن لانديز |
| Yüzbaşı Landis'i öldüren bıçağın tipini belirleyebildim. | Open Subtitles | لأنه لدي واحده لقد حددت نوع السكين المستعمله في قتل النقيب لانديز |
| Katilin Yüzbaşı Landis üzerinde kullandığı işkence tekniğine bakarak sorgulama tekniği ve yakın dövüş eğitimi almış birini aramalıyız. | Open Subtitles | حسناً , بالنظر لتقنيات التعذيب التي استخدمها القاتل على النقيب لانديز لقد ضيقت على الافراد |
| Yüzbaşı Landis, Qasim ve Rasheed arasında bir bağlantı olup olmadığını öğrenmeye çalışın. | Open Subtitles | بين النقيب لانديز قاسم و رشيد |
| - Bu Qasim. - Yanındaki de Yüzbaşı Landis. | Open Subtitles | بأن قاسم و النقيب لانديز |
| Yüzbaşı Landis'i öldüren bıçak olduğu kesin. | Open Subtitles | للتي قتل فيها النقيب لانديز |
| Yüzbaşı Landis'in künyesi. | Open Subtitles | أشارة النقيب لانديز |
| Yüzbaşı Landis bu yüzden işkence gördü. | Open Subtitles | لهذا السبب تم تعذيب كابتن لانديز |