| yüzdüğüm su çok soğuktu ve havlumu indirdiğim sırada önemli miktarda küçülme vardı. | Open Subtitles | الماء الذي كنت أسبح فيه كان بارداً للغاية وعندما تركت المنشفة كان هناك انكماشاً هائلاً. |
| Daha da dikkat çekici olan şey şu an üzerinde yüzdüğüm aşağılardaki dev su haznesinin Avustralya'nın karasal alanının neredeyse çeyreğini kaplamasıdır. | Open Subtitles | و الأكثر أهمية أني أسبح فوق هذا الإحتياطي الهائل من الماء الموجود في العمق |
| Kolluklarımla yüzdüğüm için ben almıştım. | Open Subtitles | هذا أنا ، لأنني أسبح مرتدياً العوّامات |
| Ben zırhlı bir ayıyım. Savaş benim için içinde yüzdüğüm deniz gibidir. | Open Subtitles | وأنا دب محارب، والحرب بحري الذي اسبح به، |
| Ben zırhlı bir ayıyım. Savaş, içinde yüzdüğüm deniz, aldığım nefestir. | Open Subtitles | وأنا دب محارب، والحرب بحري الذي اسبح به، |
| Çok fazla yüzdüğüm için olmalı. | Open Subtitles | أكيد لأني أسبح كثيرا. |
| Çok fazla yüzdüğüm için olmalı. | Open Subtitles | أكيد لأني أسبح كثيرا. |