| O zaman yeni yerlerden ve yeni yüzlerden korkmana gerek yok. | Open Subtitles | و من ثم لن تخاف من الوجوه الجديده و الأماكن الجديده |
| Yaşlı insanlar gülen yüzlere baktılar. Somurtan yüzlerden uzak durdular. | TED | كان كبار السن ينظرون في اتجاه الوجوه المبتسمة وبعيدا عن الوجوه العابسة الغاضبة. |
| Yanılıyor olmalı. O yüzlerden birisi olmalıyım. | Open Subtitles | أنا بريئة وهي مخطئة أنا يجب بأن أكون واحدة من تلك الوجوه. |
| Peki, Jack, bu yüzlerden hiç biri bana bir şey ifade etmiyor. | Open Subtitles | حسناً يا جاك ، لا تعني لي هذه الوجوه أي شئ |
| O yüzlerden birkaçını bu gece masada gördüğüme yemin edebilirim. | Open Subtitles | l يُقسمُ l رَأى البعض مِنْ تلك الوجوهِ نفسهاِ في المنضدةِ اللّيلة. |
| Aynı hikayeleri aynı yüzlerden her gün dinleyip duruyorum. | Open Subtitles | لقد أستمعت إلى نفس الحكايات القديمة , من نفس الوجوه القديمة يوما بعد يوم |
| Hayır, sen sadece o tanıdık yüzlerden birine sahip olmalısın. Yangın? Hiç iyi değil. | Open Subtitles | ناه، أنت فقط ربما لديك واحدة من تلك الوجوه نار؟ |
| Onun gençliğinde, o, dünyada en fazla fotoğrafı çekilen.... yüzlerden birine sahipti. | Open Subtitles | في شبابها كانت من أجمل الوجوه التي تم تصويرها في العالم |
| Sürüsüne bereket sıradan yüzlerden biriydi siması. | Open Subtitles | لديها وجه من تلك الوجوه العادية هنالك العشرات لا بل المئات |
| Buradaki yüzlerden görebildiğiniz üzere, seri katiller genelde erkektir. | Open Subtitles | منذ9 سنوات ،والآن كما ترون في الوجوه هنا فإن الأرجحية تعود إلى أن القتلى المتسلسلين من الذكور |
| Şu herkesin birine benzettiği yüzlerden birine sahibim sanırım. | Open Subtitles | هل أبدو أني أعرف مثل تلك الوجوه |
| -Bütün unutulmuş yüzlerden -Unutulmuş yüzler. | Open Subtitles | " ومن بين كل الوجوه المنسية " " وجوه منسية " |
| yüzlerden isimleri çıkarmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | أحاول فقط أن أضع أسماءاً إلى الوجوه |
| Yüzünüzün beyaz perdede şimdiye kadarki en zarif yüzlerden biri olduğunu düşündüğümü söyleyebilir miyim? | Open Subtitles | هل لي أن أقول بأنني لطالما ظننت بأن وجهِك ... ... من أجمل الوجوه ... ... التي شرفت الشاشة الفضية |
| - Bu yüzlerden bazılarını hatırlamaya başlıyorum. | Open Subtitles | -لقد بدأت أتذكر بعض هذه الوجوه -ماذا يمكنني أن أحضر لكما؟ |
| Herhalde, sizinki de şu herkese benzeyen yüzlerden. | Open Subtitles | أعتقد أنك تملك أحد تلك الوجوه... ...لوجوه المألوفة , أوه لقد تأخر الوقت. |
| Hatıralarımızdan çıkmayan ve rüyalarımıza giren yüzlerden. | Open Subtitles | الوجوه التى تطارد ذكرياتنا وأحلامنا |
| Bu yüzlerden bazıları iyidir. Tanrı'ya inanırlar. Tamam mı? | Open Subtitles | بعض هذه الوجوه جيدة هي لخدمة الله |
| Bunu epey duyuyorum. Heralde tanınmış yüzlerden birine falan benziyorum. Hadi ya? | Open Subtitles | -نوعاً ما أصادف هذا كثيراً أظنُ بأنّني من الوجوه المألوفة. |
| Uh, ve yüzlerden bir tanesi boş, ve bu yüzün neye benzediği hakkında hiçbir tarihsel kaynak yok ve bunu tamamlamak benim işim. | Open Subtitles | Uh، ووأحد الوجوهِ فارغةُ، وهناك بالتأكيد لا تأريخي سجل الذي بَدا مثل، لذا يعود الأمر لي لإكْماله. |
| Ben kalabalıktaki yüzlerden biriyim veya birilerinin komşusu. | Open Subtitles | أنا مجرد وجه آخر بالزحام أنا الرجل الساكن بجوارك |