"yıkımın" - Translation from Turkish to Arabic

    • الانهيار
        
    • التدمير
        
    • والدمار
        
    • للدمار
        
    • الدمار
        
    • الدمارِ
        
    İnsanlık yıkımın eşiğinde. Bu son umudumuz. Open Subtitles الانسانيّة على حافّة الانهيار وهذا هو الأمل الأخير
    Ke'ra kendisi toplumlarının yıkımın kıyısında olduğunu söyledi. Bu dünyanın başı dertte. Open Subtitles لقد قالت كيرا بنفسها أن عالمهم على حافة الانهيار , أنهم في مشكلة حقيقية .
    Arazi bu güne kadar boş kaldı ve yıkımın nedeni hiçbir zaman açıklanmadı. Open Subtitles بقى الموقع شاغرا إلى يومنا هذا و لم يكشف سبب التدمير إلى الآن
    Burada yıkımın bu akşam saat 8'de olacağı yazıyor. Open Subtitles التدمير كان مقرراً أن يكون هذا المساء في الثامنه
    Kıyım ve yıkımın aracı olmaları uçakların kaderinde var. Open Subtitles طائرتي قدرت أن تصبح أدوات .القتل والدمار
    Tüm bunlar şiddet ve yıkımın karanlık dünyasına bir geçiş kapısı. Open Subtitles كُل هذه تعتبر ممرات إلى العالم المظلم من العنف والدمار.
    Güçlü'lerin neden olduğu yıkımın tahminî bir modeli. Dünyadaki bütün Güçlü'lerin neden olduğu. Open Subtitles إنه نموذج تنبؤي للدمار الذي يحدثه الخارقون كافة الخارقين في العالم
    Kıyım ve yıkımın sonu yok gibi görünüyordu. Open Subtitles لقد بدا للجميع أنه لا نهايه لهذا الموت و الدمار
    Sen kendin... korku salan 'yıkımın Gözlerine' sahipsin. Open Subtitles ..أنت بنفسك. تمتلكين الفن المفزع ' عيون الدمارِ'.
    Yeni bir dünyanın doğuşu, yıkımın başlangıcıdır. Open Subtitles ولادة عالَمٍ جديد... وُلدَ مِن الانهيار.
    - Öteki taraf yıkımın eşiğinde. Open Subtitles -الجانب الآخر على شفير الانهيار .
    Ve HSBC, HSBC'nin Sarawak ve başka yerlerde... ...bu yıkımın bir kısmından sorumlu olan... ...bölgenin en büyük kerestecilik şirketlerine... ...parasal kaynak sağladığını biliyoruz. TED واتش إس بي سي، حسنا، نحن نعرف أن يتكون إتش إس بي سي أكبر شركات قطع الأشجار في المنطقة التي كانت مسؤولة عن بعض من هذا التدمير في ساراواك، وفي أماكن أخرى.
    Aslında evi basarak ve etrafı talan ederek anlatmaya çalıştıkları şey yıkımın da bir çeşit üretkenlik olduğuydu. Open Subtitles -لقد قالوها عند إغراقهم للمنزل وعند تحطيمه لقطع.. التدمير هو نوع من التخليق، لذا فحقيقة حرقِهم للمال هزليّة..
    Et üreticileri ürünlerinin sebep olduğu kalp hastalıklarının, ya da çevresel yıkımın ya da ekonomistlerin deyişiyle diğer dışsallıkların bedelini ödemek zorunda kalmıyor. Open Subtitles ليس على منتجي اللحوم أن يدفعوا لمرض القلب والدمار البيئي أو أي عوامل خارجية كما يدعوها علماء الإقتصاد
    Tabii ki var. Kötülüğün ve yıkımın lideridir! Open Subtitles أجل، إنه يزرع الشر والدمار!
    Bedeni ve mor maskesi yıkımın işaretidir. Open Subtitles جسمه و قناعه الارجواني رموز للدمار
    Toplu yıkımın üçlüsü. Open Subtitles الحروف الثلاثة للدمار الشامل -دومينك) بـ "آي سي"، وليس "آي سي كي) "
    Beş yıl boyunca ülkeyi içten parçalayan ölüm ve yıkımın sonunu simgelemek için. Open Subtitles لتمثيل نهاية الدمار والموت الذي مزّق البلاد إربا إربا لمدة خمس سنوات
    Bunlar, toplu yıkımın gerçek silahları haksız mıyım? Open Subtitles تلك أسلحة الدمار الشاملَ الحقيقيةَ. هَلْ أنا محقة؟
    yıkımın tohumu. Open Subtitles بذرة الدمارِ

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more