"yıkaması" - Translation from Turkish to Arabic

• غسل
• غسيل
• يغسل

Bunun gibi şeyler. Kimin bulaşıkları yıkaması gerektiği ya da kimin çöpleri atması gerektiğiyle ilgili argümanlarla ilgilenmiyorum.
و هكذا. أنا لست حقاً مهتم بالجدال حول على من الدور في غسل الصحون أو إخراج القمامة.

Birinin ellerini günde 20-30 kez yıkaması obsesif kompulsif bozukluk olsa da lütfen kocanızın adli savcı olduğunu unutmayın.
صحيح من ان غسل اليد من 20 الى 30 مرة يوميا يعتبر وسواساً قهرياً ولكن في الوقت نفسه لا تنسي ان زوجك يعمل محققاً في اسباب الوفيات

Yüzyıllar süren Goa'uld beyin yıkaması.
قرون من غسل أدمغتهم من الجوائولد

Tabakları yıkaması için birini görevlendirdim ve odunları içeri aldım.
لقد وضعتُ شخصاً كي يتولّى أمر غسيل الأواني و قد أحضرتُ الحطب , لذا لديكم كل شيء

Araba yıkaması, telesekreter, depolama, otomobil kiralama...
غسيل سيارة ، بريد صوتي ...خزن، إيجار سيارة

Sorun, her akşam yemeğinden sonra bulaşıkları yıkaması istenen tek kişinin ben olmamdı ve kardeşlerimin bu konuda hiçbir şey yapması gerekmiyordu.
المشكلة كانت أنه بعد كل عشاء، كنت الشخص الذي يغسل الصحون دائماً، بينما لم يكن إخوتي مضطرين لفعل أي شيء.

Çalışanların tuvaleti kullandıktan sonra ellerini yıkaması için tabelalar var.
و اللافتة بالحمام تقول أنه يجب أن يغسل الموظفين أيديهم بعد الاستخدام

Sonra da, bence kadının saçını yıkaması gerekecek.
و حينها أعتقد أنه سيجب عليها غسل شعرها

Ayrıca ellerini nasıl yıkaması gerektiğini... hastalıkların insanlardan geçtiğini bilmeli.
بما في ذلك كيفية غسل اليدين يبقى الناس من , مثل, وجود ذعر الصحة العامة .

Medya denilen çamaşır makinasının başardığı beyin yıkaması sayesinde.
نظرا ل غسل دماغ من قبل وسائل الإعلام،

Evet, birinin fincanı yıkaması gerekiyor.
شخصاً ما تحتاج الي غسل كوبها.

Tıpkı "Çalışanların ellerini yıkaması gerekiyor." gibi.
"مثل,"علىَ الموظفين غسل ايديهم

Beni endişelendiren bu bilimselliği olmayan doktrinin beyinleri yıkaması.
يقلقني أن غسيل الدماغ هذا ليس علماً.

Beyin yıkaması sırasında kanalı değiştiren bendim.
أنا من غيّر محطـة غسيل دماغهـا

Mitchie"nin yıkaması gereken bulaşıklar var.
ميتشي) لديها غسيل صحون يجب أن تنتهي منها.

Toby onu daha sonra mide yıkaması için bulabilir.
حسناً، (توبي) يمكنها تتبعه لاحقاً من أجل غسيل جيد للمعدة

Çalışanların tuvaleti kullandıktan sonra ellerini yıkaması için tabelalar var.
واللافتة في الحمام تقول إنه يجب أن يغسل الموظفون أيديهم بعد الاستخدام

Senden çalmaya çalıştığı arabayı yıkaması.
تو، يغسل السيارة التي حاول أن يسرقها منك