| Seni hijyenik seni. Günde ellerini 10 kez yıkar mısın? | Open Subtitles | ياللروعة، أنتَ نظيفٌ جداً هل تغسل يديكَ 10 مرات يومياً؟ |
| Gece yarısı çamaşırını yıkar, yıkarken bir de ıslık çalar. | Open Subtitles | هل تعرف أنها تغسل صحونها في منتصف الليل ؟ . و تطلق صافرة في نفس الوقت |
| Kardeş Baines bir dolandırıcı, ama bir el diğerini yıkar. | Open Subtitles | ،الأخ "بينز" لديه أخطاء كثيرة و لكن يد تغسل الأخرى |
| Umarım kapıyı açmadan önce ellerini yıkar. | Open Subtitles | آمل أن يغسل يديه قبل أن يفتح الباب |
| Benim gittiğim kuaförde çalışıyor. Saçlarımı yıkar. | Open Subtitles | من الكوافير الذى أذهب اليه انها المسؤولة عن غسل شعرى |
| - En azından elini yıkar insan. - Yıkadım. Ellerimi yıkadım. | Open Subtitles | هلا قمت بغسل يديك - فعلت ذلك ,لقد غسلت يداي - |
| İcabına baktım. Bu tür bir parti itibarını artırır veya yıkar. | Open Subtitles | هذا النوع من الحفلات يحقق سمعة طيبة أو يحطم سمعتك |
| Kardeş Baines bir dolandırıcı ama bir el diğerini yıkar. | Open Subtitles | ،الأخ "بينز" لديه أخطاء كثيرة و لكن يد تغسل الأخرى |
| Sen istediğini alırsın, ben de istediğimi. Bir el diğerini yıkar. | Open Subtitles | تحصل على ما تريد وأنا أحصل على ما اريد،ن يد تغسل اليد الاخرى |
| Sam pişirir, ben masayı düzenler ve temizlerim, Frida da bulaşıkları yıkar. | Open Subtitles | سام يطبخ وانا انظف الطاوله وفريدا تغسل الاطباق |
| Annesi onun iç çamaşırlarını yıkar babası klozete gazeteyle gidermiş. | Open Subtitles | والدته تغسل ملابسه التحتية، والده يأخذ صحيفة للحمام |
| Bayan peekins onları kaynatarak tertemiz yıkar. | Open Subtitles | آنسة بيكينس تغسل جيدا بغلي الملابس |
| Bu benim için. Sen annemin sırtını yıkar mıydın? | Open Subtitles | أنا أستخدمها لظهري هل كنت تغسل ظهر أمي؟ |
| Ben bulaşıklarını yıkar, yemeğini getiririm. | Open Subtitles | ...أنا الشخص الذى يغسل صحونه و يهتم بطعامه |
| Şimdi, her gece 11'de Goran büyük fişleri yıkar. | Open Subtitles | الآن ، كل ليلة في تمام الساعة 11: 00 مساء ، غوران يغسل اكبر عدد من الرقائق . |
| Son gelen tencereleri yıkar. | Open Subtitles | إذاً.. آخر من يظهر, يغسل القدور |
| İngilizce konuşulmayan başka bir yere giderse para için bulaşık yıkar ya da amelelik yapar. | Open Subtitles | إذا ذهب إلى مكان آخر سيضطر إلى غسل الصحون أو التقاط الفاكهـة من الأرض بمـا أنـه لا يجيد اللغـة الانجليزيـة |
| İngilizce konuşulmayan başka bir yere giderse para için bulaşık yıkar ya da amelelik yapar. | Open Subtitles | إذا ذهب إلى مكان آخر سيضطر إلى غسل الصحون أو التقاط الفاكهـة من الأرض بمـا أنـه لا يجيد اللغـة الانجليزيـة |
| Çamaşırlarımı yıkar. Çamaşırlarımı yıkar. | Open Subtitles | إنّها مَن تقوم بغسل ثيابي، أتفهمون ما أعني؟ |
| Nasıl bir insan ortalığı yıkar da hiçbir şey söylemez? | Open Subtitles | اي نوع من الوحوش يحطم النعيم ولايقول شيئاً ؟ |
| Önce ellerini yıkar mısın? | Open Subtitles | اغسل يديك أولاً |
| Yemek yapar, çamaşır yıkar, çocukların altını değişirsin. | Open Subtitles | تطبخ، وتغسل الملابس، وتُغير حفاضات الأطفال |
| Bizi durdurmaya çalışırsanız o kapıyı yıkar geçeriz. | Open Subtitles | حاولوا ردعنا، ولسوف نهدمه. |