| Ben dokuzumdayken, bana yılbaşı için bir bardak kahve almıştın. | Open Subtitles | مع هذا عندما كنت في التاسعة أحضرت لي كأسا من القهوة لعيد الميلاد. |
| Sevgili Santa, yılbaşı için güzel bir kumsalda tropik içecekler istemiştim. | Open Subtitles | عزيزي بابا نويل، ما أريده لعيد الميلاد هو شاطئ مهجور شراب استوائي به مظلة |
| Seni yakın bir zaman diliminde yılbaşı için davet etmeyi düşünmüyorum ama katılıyorum. | Open Subtitles | لن أدعوك لعيد الميلاد في أي وقت قريب لكني اتفق معك |
| Beraber olabiliriz diye düşündüm, yılbaşı için hep beraber olurduk. | Open Subtitles | أعتقد أننا يجب أن نكون سوياً ... في عيد الكريسماس |
| Ve bir de ne var biliyor musun, yılbaşı için, ...David'in kolej fonuna para yatır. | Open Subtitles | وهل تعلم ماذا أيضا ؟ ... لأجل الكريسماس |
| Evet, babam bana yılbaşı için ne istediğimi sordu. | Open Subtitles | بلى، طلب منى أبى ما كنت أريده من أجل عيد الميلاد |
| Babam bunu sana ve bana yılbaşı için göndermişti. | Open Subtitles | الأبّ أرسلَه إليك وأنا لعيد الميلادِ. |
| Chen Ying" yılbaşı için evime döndüğümde herkes bana değiştigimi söyledi. Beni böylesine değiştirenin ne olduğunu sordular. | TED | تشن يينغ: "وعندما ذهبت البيت للعام الجديد، الجميع قال أنني قد تغيرت. طلبوا مني، ماذا فعلت ليحدث لك كل هذا التغيير الكبير؟ |
| yılbaşı için istediği tek şey oydu ama olur tabii. | Open Subtitles | حسنٌ, ولكنها كانتْ أمنيتها لعيد الميلاد, ولكن لاعليكَ. |
| Babam yılbaşı için gelene kadar Onu eve geri götürecek ve sonsuza dek beraber yaşayacağız." | Open Subtitles | لكن عندما يأتي أبي لعيد الميلاد... سنعيدها للمنزل وتعيش معنا إلى الأبد |
| Böylece çocuklar yılbaşı için tek başıma kaldım. Ted'in beni neşelendirme isteğine minnettrım. | Open Subtitles | "إذن يا أولادي، لقد بقيت لعيد الميلاد وحيدة أقدر محاولة (تِد) في إبهاجي.." |
| Ve bana da yılbaşı için kaset verdi. | Open Subtitles | وأعطاني الشريط لعيد الميلاد |
| Pratik bir yılbaşı için buraya geliyorsunuz. | Open Subtitles | سيكون مناسبا جدا لعيد الميلاد |
| yılbaşı için tüm istediğim bu. | Open Subtitles | هذا كل ما أريد لعيد الميلاد |
| yılbaşı için. | Open Subtitles | لعيد الميلاد. |
| Beraber olabiliriz diye düşündüm, yılbaşı için hep beraber olurduk. | Open Subtitles | أعتقد أننا يجب أن نكون سوياً ... في عيد الكريسماس |
| Bahse girerim, annesinin salgı bezleri sorunlu. Ona, yılbaşı için, ayak değirmeni ver, haydi. | Open Subtitles | هذا الشخص لديه مشاكل مع والدته في عيد الكريسماس |
| Ve bir de ne var biliyor musun, yılbaşı için, ...David'in kolej fonuna para yatır. | Open Subtitles | وهل تعلم ماذا أيضا ؟ ... لأجل الكريسماس |
| Oraya... yılbaşı için gitmiştik. | Open Subtitles | ذهبنا إلى هناك من أجل عيد الميلاد |
| Belki yılbaşı için evine gelmiştir | Open Subtitles | لَرُبَّمَا هو بيتُ لعيد الميلادِ. النظرة، Monk. |
| Bunlar yılbaşı için değil. | Open Subtitles | هذه ليست للعام الجديد. |