| Bir yıllığına gitmem gerek ve senden, beni beklemeni bekleyemem. | Open Subtitles | . أني سوف أغادر لسنة . لا أستطيع أن اقيدك بي أثناء غيابي |
| Bir yıllığına kızla Amazon'a doğa yürüyüşüne gitmeye karar vermiş. | Open Subtitles | وقد قرر الذهاب في رحلة معها بغابات الأمازون لسنة |
| Şey, bizi ülke dışında göndereceklerine dair konuşmalar vardı bir iki yıllığına. | Open Subtitles | حسناً، كان هناك كلام أنهم قد يرسلوننا في الخارج لعام أو عامين |
| Ben de bir yıllığına fahişe olmak istedim. Sadece bir yıl. | Open Subtitles | سأحب أن أكون عاهرة لعام واحد فقط عام واحد |
| Uluslararası planda güvenebileceğimiz birisine ihtiyacımız var ve Tom'u bir yıllığına Mumbai'ye gönderiyorum. | Open Subtitles | الخطة الدولية بحاجة لرجل مكلف بها لذا سأرسل توم الى مومباي لمدة عام |
| Senin en iyi viskinden içerken lise yıllığına bakıyordum. | Open Subtitles | أشرب كأس من أفضل خمر لديك و أنظر إلى الكتيب السنوي لمدرستي الثانوية |
| Şirket bir yıllığına beni Japonya'ya gönderiyor. | Open Subtitles | الشركةَ سترسلني إلى اليابان لمدّة سَنَة. |
| En kötüsü seni koltuğundan alırlar bir veya iki yıllığına minimum güvenlikli bir yaz kampına gönderirler. | Open Subtitles | و في حال وقوع الأسوء و أخذوا منصبك أو أرسلوك لسنة أو سنتين لسجن مريحٍ غير مشدّد الحراسة فليَكن ؟ |
| Bir yıllığına gidiyorum bir film yıldızıyla bir gecelik bir kaçamakla ilgilenmiyorum. | Open Subtitles | -حقاً؟ سأرحل لسنة ، لكنني غير مهتمة بقضاء أمسية مع نجم سينمائي |
| Düşündük ve bir yıllığına pilot deneme karar verdik. | Open Subtitles | كنا نظن أننا يمكن أن نجربه لسنة واحدة كبرنامج رائد |
| Söyleyin ona bir yıllığına buradayım sonra dünyanın en küçük gölündeki en büyük balık olabilir. | Open Subtitles | اخبرهُ انني هنا لسنة واحدة فقط ثم يمكنهُ ان يكون اكبر سمكة في اصغر بركة في العالم |
| Ben sadece bir yıllığına bağlıyım. | Open Subtitles | حسناً ، لقد تعاقدوا معي لعام واحد أنتَ لِكم ؟ ثلاثة ؟ |
| Sadece bir yıllığına geçerli ama evine gitmeni sağlayacaktır. | Open Subtitles | الآن، إنه صالح فقط لعام واحد، لكن بوسعه أن يعيدك إلى الديار. |
| Karşısına bir kız çıkıvermiş. Bir yıllığına kızla Amazon'a doğa yürüyüşüne gitmeye karar vermiş. | Open Subtitles | واضح أن الموضوع متعلق بفتاة قرر أن يذهب للأمازون معها لعام |
| Bu bizim ilişkiye nasıl başladığımızla ilgilidir. ve bu bir yıllığına harika gider. | TED | هكذا ندخل العلاقات، وتظل بلا مشاكل لمدة عام. |
| Bu yüzden bir yıllığına gitmeyi kabul etmek zorunda kaldım. | Open Subtitles | لقد اضطررت إلى الموافقة .للذهاب بعيداً لمدة عام |
| Bir süredir düşünüyordum. Bir yıllığına İngiltere'ye gideceğim. | Open Subtitles | اسمعني، لقد قررت أن اذهب إلى انجلترا لمدة عام |
| Ve bu fotoğraf, okul yıllığına koyulacak. | Open Subtitles | سنضع الصورة في الكتاب السنوي لفترة طويلة من الزمن |
| Ama gördüğüm üzere, eğer yarışmayı kazanırsak sevdiğim şeyleri yapmak için bir yıllığına tura gidebilirim. | Open Subtitles | لكن بالطريقَ التى أَنْظرُ إليه، إذا نَفُوزُ بمنطقةِ المعركةِ، أنا يُمْكِنُ أَنْ اتَجَوُّل لمدّة سَنَة فقط اعْملُ ما أَحبُّ |
| Lena bir yıllığına Nairobi bölgesine hizmet ettiğimizi unutmuş olmalı. | Open Subtitles | لينا تنسى أننا خدمنا معاً لمدة سنة في محطة نيروبي |
| 2 yıllığına daha hapse geri gönderirim seni. | Open Subtitles | وأعيدك إلى السجن لسنتان قادمتان هل هذا ما تريدينه ؟ |
| Bu güven sadece 7 yıllığına olsaydı 10 dakika içinde son bulabilirdi. | Open Subtitles | للأسف لَو ثقته مِنْ 7 سَنَواتِ... ... كانيُمكنُأنْ يَدُومَ ل10 دقائقِ أكثرِ |
| Çocukları, bir yıllığına okuldan alıp dünyayı muhteşem bir turla dolaşmamız fikrine ne dersin? | Open Subtitles | ما قولكِ بفكرة إخراج الأطفال من المدرسة .. لمدّة عام وزيارة مختلف أنحاء هذه البلاد في إحدى هذه الجولات الرائعة؟ |