| Uçları delinmiş, bağcıkları yıpranmış çamura bulanmış. | Open Subtitles | ثقوب عند أصابع القدم وأربطة مهترئة ومغموس في الطين... |
| Yaka düğmelerin geniş ama yıpranmış. | Open Subtitles | فتحة القميص العلوية مفتوحة و مهترئة |
| Ellerinde çıkınları ve bavulları vardır. Elbiseleri yıpranmış ve tozludur. | Open Subtitles | ملابسهم, بالية و متربة، تنم عن طبقة من النبلاء القديمة. |
| Yani, ışık var, oturduğu yer yıpranmış. | Open Subtitles | بطانية المقعد بالية لقد كان يستخدم هذه المنطقة لشيء ما |
| Sinirleri yıpranmış. Paranoyak olmuş; kafayı sokaktaki insanlara takmış. | Open Subtitles | أعصابه منهكة ومذعور ويطارد أناس مجهولين في الشارع |
| Aynı tür bir bıçak, ama... bunun üzeri çizik içinde, üstelik sapı da yıpranmış. | Open Subtitles | حسناً إنها من نفس النوع ولكن هذه عليها اثار خدوش على الجوانب والمقبض مهترئ |
| - Lastikler çok yıpranmış. | Open Subtitles | - الإطارات مهترئه جدا |
| Faiz oranlarını belirliyorlar ayrıca diğer bankalardan yıpranmış paraları topluyorlar. | Open Subtitles | قالوا لي أنه مكان جميل ونظيف ويقدم الراتب نقداً وشهرياً لعاملات النظافة |
| Ama bu uzaylı tasarım yıpranmış ve antika. | Open Subtitles | ولكن ذلك التصميم الفضائي كان بالياً ولنقل .. عتيق. |
| Evet ve dıştaki izler yıpranmış. | Open Subtitles | صحيح، والحواف الخارجية كانت مهترئة |
| Lastikleriniz yıpranmış. | Open Subtitles | إطارات السيارة مهترئة |
| Bütün bunlar yıpranmış durumda. | Open Subtitles | جميع هذه الأغراض مهترئة. |
| - yıpranmış bu, dostum. | Open Subtitles | -إنها مهترئة يا رجل |
| Hepsi yıpranmış. | Open Subtitles | كلها مهترئة |
| Hubble yıpranmış, pas tutmuş, döküntü bir teknolojik hurda parçası değildir. | Open Subtitles | هابل ليس قطعة بالية وصدئة من النفايات الإلكترونية |
| Seri numaraları çamaşır makinesi yüzünden oldukça yıpranmış. | Open Subtitles | الأرقام التسلسلية كانت بالية للغاية بفعل آلة الغسيل |
| Yastıklar yıpranmış. Duvarlar küflenmiş. | Open Subtitles | الوسائد بالية, ونما العفن على جدرانه |
| En iyi tekerlekler biraz yıpranmış olanlardır değil mi? | Open Subtitles | -أفضل الإطارات بالية قليلاً، أليس كذلك؟ |
| Çok daha sakinleştirici. Görevli geldim, bu yüzden sinirlerim biraz yıpranmış durumda. | Open Subtitles | أَنا هنا على المهمةِ، لذا ي الأعصاب a منهكة إلى حدٍّ ما. |
| Keder ve yorgunluktan yıpranmış biriyim. | Open Subtitles | انا منهكة من الغم والتعب |
| Eski mavi bir gömlek ve yıpranmış bir jean. | Open Subtitles | ... مرتديا قميصاً أزرقاً بطوقِ مهترئ ، و |
| Sadece şapka taksaydık ve yıpranmış bir ceket | Open Subtitles | ¶"لو كان لديّ قبعة فقط"¶ ¶"ومعطف مهترئ"¶ |
| - Lastiklerin çok mu yıpranmış Roy? | Open Subtitles | - هل اطاراتك مهترئه , روي ؟ |
| Faiz oranlarını belirliyorlar ayrıca diğer bankalardan yıpranmış paraları topluyorlar. | Open Subtitles | قالوا لي أنه مكان جميل ونظيف ويقدم الراتب نقداً وشهرياً لعاملات النظافة |
| Baksana Wendy? Şasin biraz yıpranmış. | Open Subtitles | "ويندي"، يبدو هيكلك بالياً. |