| Bugüne kadar yaşamış en büyük yırtıcı hayvan bu adada bir yerlerde. | Open Subtitles | على هذه الجزيرة يوجد أشرس حيوان مفترس في التاريخ |
| Bu aralar tehlikeli bir yırtıcı hayvan çevrede geziyor. | Open Subtitles | في الوقت الراهن, يتجول حيوان مفترس خطير في البلدة حرّاً |
| Orman sessiz olursa bir yırtıcı hayvan vardır. | Open Subtitles | عندما تهدأ الغابة فهذا يعني وجود حيوان مفترس |
| Sonunda dalan kuşlar yunuslardan daha fazla oluyor ve hatta onları yiyeceklerden uzaklaştırıyorlar, ama yunusların yerine bir başka yırtıcı hayvan filosu geliyor - | Open Subtitles | سرعان ما تفوق الطيور الدلافين عدداً، بل حتى أنها تبعدها عن الوليمة. سرعان ما يحل نوع آخر من المفترسات محل الدلافين.. |
| Mağaranın içinde yırtıcı hayvan saldırıları açısından fazla göz önünde değildirler. | Open Subtitles | إنها آمنة الآن داخل الكهف فرص تعرضها لخطر المفترسات أقل. |
| Aramızda bir tür yırtıcı hayvan varmış gibi gözüküyor. | Open Subtitles | حيوانات مفترسة من نوع ما. |
| yırtıcı hayvan yok. | Open Subtitles | لا. لا يوجد حيوانات مفترسة. |
| Sesi tehlikeli bir yırtıcı hayvan mı çıkarıyor, yoksa sadece rüzgar mı? | TED | هل هو حيوان مفترس خطر، ام انها الرياح؟ |
| Orman sessiz olursa bir yırtıcı hayvan vardır. | Open Subtitles | ان كانت الغابة هادئة فهناك حيوان مفترس |
| Görünüşe göre büyük yırtıcı hayvan menülerinde yer alıyorlar bu yüzden hayatları okyanus açıklarında kaçmakla geçiyor. | Open Subtitles | إنها "الأسماك الطائرة". يبدو أنها مرغوبة جداً علي قائمة طعام المفترسات لذلك تجدها تقضى معظم حياتها هاربة تجوب المحيط. |