| Ayrıca bileğin yanında deride, kesik gibi görünen bir yırtılma var. | TED | ونلاحظ أيضاً وجود تمزق يشبه الجرح في جلده قرب المعصم. |
| Bir yırtılma ya da basınç kaybı olmadıkça radyasyona maruz kalman imkansız. | Open Subtitles | التلوث مستحيل, إلا في حالة وجود تمزق بها... أو نقص في الضغط. |
| İç kanaması olup olmadığını öğrenmek için... veya, karaciğeri ya da atar damarında yırtılma olup olmadığını öğrenmek için yapılır. | Open Subtitles | لنرى إذا كان نزيفه الداخلي كان من تمزق طحاله أو تمزق إحدى كِلاه أو الشريان الأبهر. |
| Yaraların kenarındaki yırtılma, kesme işleminin tırtıklı bir aletle yapıldığını gösteriyor. | Open Subtitles | هذه تمزيق حول حواف الجرح هو بما يتفق مع نوع من خشنة تنفيذ. |
| Bu da beynine giden kan miktarını düşürecek ve yırtılma riskini azaltacak. | Open Subtitles | وهو مايوقف مجرى الدم إلى الدماغ ويقلل من خطر التمزق |
| Düşerken benzin hattında bir yırtılma olmuş. | Open Subtitles | لابد أنه قد مزق خزان الوقود أثناء السقوط |
| Zedelenen kaburga yüzünden sol karıncıkta kötü bir yırtılma var. | Open Subtitles | و هناك تمزق خطير إلى البطين الأيسر سبب من قبل ضلع مكدوم |
| Kelebek kanadında yırtılma olduğunu anlayamadan çok düzgün ve hafif bir dikiş atabilirim | Open Subtitles | أستطيع عمل غرزات ناعمة جدا لدرجة أن الفراشة لن تعلم أنه كان هناك تمزق. |
| Otopsi vajinal yırtılma boyunca sperm izleri olduğunu gösteriyor. | Open Subtitles | التشريح يظهر وجود سائل المنوي, إلي جانب تمزق شديد في الرحم |
| Bağdokuların uçlarında düzensiz yarılmalar var yırtılma durumuna uyuyor. | Open Subtitles | لدى الأربطة نهايات مهترئة غير منتظمة تتوافق مع تمزق. |
| Kırık parmaklar, ön bağında yırtılma. | Open Subtitles | أصابع القدم المكسورة، تمزق الأربطة الأمامية لها. |
| Hastada abdominal bıçak yarası ve intestinal yırtılma var. | Open Subtitles | الأمعاء تمزق مع البطن في طعنة لديه المريض هذا مهلاً |
| Miyokardiyal yırtılma olasılığını azaltacak. Robotik mitral kapakçık onarımı standart bakım işlemlerinden değil. | Open Subtitles | هذا سيعطيني فرصة افضل لِتجب تمزق عضلة القلب امم , عملية إصلاح الصمام التاجي الآلية |
| Bu muhtemelen kızın bluzunun gerçek yırtılma sebebi. | Open Subtitles | هذا على الأغلب كيف تمزق القميص حقاً |
| Kas dokusunda kırılma değil de yırtılma belirtisi var. | Open Subtitles | يُشير النسيج العضلي لعلامات تمزيق بدلاً من القطع، |
| Sen içki toza burada ve gelişigüzel kızları yırtılma? | Open Subtitles | أنت هنا لنفض الغبار المشروبات وبشكل عشوائي تمزيق الفتيات؟ |
| Böylece yırtılma konusunda endişe etmemize gerek kalmayacak. | Open Subtitles | بهذه الطريقة, لن يكون علينا القلق بشأن التمزق. |
| yırtılma ve kavitasyon kesinlikle bir kurşunun beyni deldiğini gösteriyor. | Open Subtitles | تشير التمزق والتجويف إلى إختراق رصاصة للدماغ. |
| Alt çene kemiği ayrılmış, sağ göz çukurunda yırtılma olmuş ve kürek kemiği kırılmış. | Open Subtitles | و قام بكسر فكه و مزق جفنه الأيمن و كسر جمجمته |
| Karın bölgesinde derin bir yırtılma var ama iç hasar yok. | Open Subtitles | لديه تهتك في البطن عميق جداً و لكن لا يوجد ضرر داخلي |
| MR omzunun dönüşünü sağlayan yerde yırtılma olduğunu doğruladı. | Open Subtitles | أكّد الرنين المغناطيسي إصابتك بتمزق في الكفة |
| Patlamış yaralar ve yumuşak dokudaki yırtılma hayvan ısırıklarını gösteriyor ama yüksek ihtimalle öldükten sonra olmuşlar. | Open Subtitles | جروح على شكل ثقوب وتمزق للنسيج الرخو، متلائمة مع عضات حيوان لكنها غالبًا جرّاء التشريح |
| Kurbanın boğazında çok sayıda yırtılma var. | Open Subtitles | إصابة الوفاة قطع في عنق الضحية |
| - Bu temiz bir kesik. - yırtılma olacak demiştiniz. | Open Subtitles | هذا جرح نظيف - ظننت أنك قلت أنه سيوجد تمزقات - |