| Ama izleyiciler bilmiyordu, Yağ Çuvalı'nın derdi kazanmak değildi. | Open Subtitles | ما لم يعرفه الجمهور أن لارداس لم يكن مهتماً بالفوز |
| Beşinci pastaya yumulduğunda, Yağ Çuvalı bunların pasta olmadığını düşünmeye başladı. | Open Subtitles | وبينما لارداس يغطس في فطريته الخامسة بدأ يتخيل انه لم يكن يأكل الفطائر |
| Aniden Yağ Çuvalı ağzını açtı... ve ne oluyor demeye kalmadan Bill Travis... tam beş pasta değerinde böğürtlen kusmuğuyla kaplandı. | Open Subtitles | ... فجأة فتح لارداس فمه ... وقبل أن يدرك بيل ترافيس ما يجري حوله ... كان مغطى بخمس من فطائر العنب |
| Duyduğuma göre çok iştahlıymışsın Yağ Çuvalı. | Open Subtitles | سمعت بأن لديك شهية كبيرة. لارداس |
| Yağ Çuvalı'nın midesinden yavaş yavaş birses çıkmaya başladı. | Open Subtitles | وببطئ بدأ يظهر صوت من معدة لارداس |
| Sonunda Yağ Çuvalı evine gidip... babasını vursa ya. | Open Subtitles | ... لماذا لا تجعلها لارداس يعود إلى البيت ويطلق النار على أباه ... |
| Yağ Çuvalı yarışmaya katılmak için para mı verdi? | Open Subtitles | هل دفع لارداس ليشارك في المسابقة؟ |
| Yağ Çuvalı Hogan. | Open Subtitles | لارداس تعني المؤخرة الكبيرة |
| Milletin ne dediğine kulak asma sen Yağ Çuvalı. | Open Subtitles | ! لا تكترث لهؤلاء الحمقى لارداس! |
| Yağ Çuvalı'nın planı asıl o zaman işlemeye başladı. | Open Subtitles | عندئذٍ ظهر مفعول خطة لارداس ... |
| Hey Yağ Çuvalı. | Open Subtitles | هاي لارداس. |
| Hadi Yağ Çuvalı! | Open Subtitles | ! هيا لارداس |