"yağmalayıp" - Translation from Turkish to Arabic

    • نهب
        
    • نهبوا
        
    • سينهبون
        
    Düşünüyorum da sonunda kötüler Auradon'u işgal ettiğinde herşeyi yağmalayıp herkesi şatodan atacaklar. Open Subtitles لقد كنت أفكر, كما تعلمين عندما يغزون الأشرار أورادون ويبدأون في نهب
    Petrol sahalarımızı ateşe verip gözü kara ve azimli bir şekilde evlerimizi yağmalayıp yok etmeye, kadınlarımıza tecavüz etmeye geliyorlar. Open Subtitles لقد أضرموا النيران في حقول النفط وهذا علي الأرجح علينا يائسة والعزم على نهب و تدمير منازلنا واغتصاب نسائنا
    Zaman nehrinde yolculuk yaptığını ve zihnini yağmalayıp tasarımlarını çaldığını söylüyorsun. Open Subtitles " قُلتَ بأنّه يَعبُرُ في " نهر الوقت و أنّه نهب أفكارك و سرق تصميماتك
    Bütün kiliseleri yağmalayıp yıktılar. Open Subtitles نهبوا ولوثوا الكنائس
    Açgözlü bir şekilde her şeyi yağmalayıp yok ettiler. Open Subtitles "نهبوا كل شيء في المكان،"
    İddiaya göre 13. yüzyılda haçlılar İstanbul'u yağmalayıp seferlerine destek çıkan kraliyet ailelerine götüremeyecek kadar güçlü olduğunu düşündükleri bir şey bulmuşlar. Open Subtitles من المفترض أن الصليبيون خلال القرن الثالث عشر... نهبوا مدينة (القسطنطينية)، وعثروا على شيء ما... إعتبروه أقوى من أن يسلموه...
    James borçları ödeyemezse bu krallığı yağmalayıp yerle bir edecekler. Open Subtitles إنْ لمْ يستطع (جيمس) تسديد ديونه... سينهبون هذه المملكة و يحرقونها عن بكرة أبيها.
    Herot'u yağmalayıp tekrar denize açılacaklar. Open Subtitles سينهبون (هبروت) ثم سيبحرون إلي وطنهم

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more