| Hatta hepsinden çok, neredeyse farklı dünyalarda yaşıyormuşuz gibi görünüyor. | TED | في الحقيقة، في كثيرٍ من الأحيان، يبدو وكأننا فعليًا نعيش في عالمين مختلفين. |
| Bir çeşit asit tribinde yaşıyormuşuz gibi bir şey. | Open Subtitles | إنه مثل لو أننا نعيش في مشروع إمكالوترا أو شيء ما |
| Pekala, o halde neden şu an sessiz bir Avrupa filminde yaşıyormuşuz gibi hissediyorum? | Open Subtitles | حسنا , لما أشعر أننا نعيش في فيلم صامت أوربي شرقي الأن ؟ |
| Ayrı dünyalarda yaşıyormuşuz gibi hissediyorum kendimi. | Open Subtitles | أشعر فقط أننا نعيش في عوالم منفصلة |
| Aynı şehirde yaşıyormuşuz. | Open Subtitles | نعيش في نفس المدينة. |
| Ölüm tuzaklarıyla yaşıyormuşuz. | Open Subtitles | إننا نعيش في هلاك . |