| Yaşam ve ölüm vuku bulur, kahramanlar bundan pişmanlık duymaz. | Open Subtitles | الحياة و الموت يحدث و الأبطال لا يشعروا بأي ندم |
| Şimdi Yaşam ve ölümden konuşuyoruz, inançlardan değil. | Open Subtitles | اننا نتحدث الان عن الموت و الحياة و ليس عن الايمان |
| "Yaşam ve ölümle oyun oynadık, fakat kalplerimiz lekesiz. | Open Subtitles | نحن لعبنا مع الحياة و الموت، ولكن قلوبنا ما زالت نقية. |
| - Hadi canım! Burada Yaşam ve ölüm söz konusu. | Open Subtitles | لا مزاح في هذا الصدد هذا مسألة حياة أو موت |
| Fakat gün batımları, vahşi Yaşam ve uzaklık kesinlikle nefes kesiciydi. | TED | لكن منظر الغروب والحياة البرية مع العزلة يصعبُ وصفهُ لروعته وجماله. |
| Tanrı değilim. Yaşam ve ölüm konusunda gücüm yok, var mı? | Open Subtitles | هذا صحيح ، إننى لست إلهاً ، ليس لدى قدرة على الحياة أو الموت ، أليس كذلك ؟ |
| Yaşam ve ölüm arasındaki sınırı geçip geri geliyor. | Open Subtitles | تأتي و تذهب الفضاء ، بين الحياة . و الموت |
| Bir kozmik boşlukta yakalanır Yaşam ve ölüm arasında. | Open Subtitles | .. لقد علقنا بمجال كوني . بين الحياة و الموت |
| Aydınlık ve karanlık. Gerçeklik ve rüyalar. Yaşam ve ölüm. | Open Subtitles | .الضوء و الظلام.الحقيقة و الاحلام الحياة و الموت. |
| Tüm o Yaşam ve ölüm ile alakalı şeyler ve dünya üzerindeki yaşamımızın öyle fani olması. | Open Subtitles | كل هذه الأمور عن الحياة و الموت و وقتنا على الأرض يمر بسرعة |
| Yaşam ve ölüm vuku bulur, kahramanlar bundan pişmanlık duymaz. | Open Subtitles | الحياة و الموت يحدثوا و الأبطال لا يعرفوا الندم |
| Yaşam ve ölüm vuku bulur, kahramanlar bundan pişmanlık duymaz. | Open Subtitles | الحياة و الموت يحدث الأبطال لا يشعروا بأي ندم |
| Bazı yerlerde, Yaşam ve ölüm arasında her gün sürekli bir savaş var. | Open Subtitles | الحياة و الموت هي معركه مستمره في بعض الاماكن |
| Yaşam ve medeniyeti destekleyen gezegenler arıyorsanız Güneş gibi yıldızlara bakmalısınız. | Open Subtitles | إن كنتم تريدون البحث عن كواكب يُمكنها دعم الحياة و الحضارات, فستبحثون عن النجوم الشبيهة بالشمس |
| Çünkü okyanusta gelgitin her dönüşü bir yerlerde Yaşam ve ölümün arasındaki farkı ifade eder. | Open Subtitles | إن كل دورة مد أو جزر تفصل بين حياة أو موت في مكان ما في المحيطات. |
| Biri ölebilirdi. Burada Yaşam ve ölüm söz konusu. | Open Subtitles | كان يمكن أن يتعرّض أحدهم للقتل، تلك مسألة حياة أو موت |
| Ama dışarı çıktığımız her seferinde giyindiğinde aklına geliyor Yaşam ve ölüm. | Open Subtitles | لكنك تدرك كل مرة تلبس فيها البدلة كل مرة نخرج تكون مسألة حياة أو موت ترمي النرد |
| Bu akşam Yaşam ve ölümün aynı döngüde olduğunu öğrendik. | Open Subtitles | تعلمنا هذا المساء أن الموت والحياة توجد في نفس الدائرة |
| Eğitim; özgürlük, iyi bir Yaşam ve gelecek için savaşabileceğimiz en güçlü silahtır. | TED | التعليم هو أقوى سلاح نمتلكه لكي نحارب من أجل الحرية، والحياة الكريمة ومن أجل المستقبل. |
| Yaşam ve ölüm alınan ödemeye bağlıdır. | Open Subtitles | الحياة أو الموت تعتمد على المبلغ المستلم. |
| Geride kalan bir yıl boyunca Yaşam ve aşk hakkında çok şey öğrendim. | Open Subtitles | على مر الماضى ، تعلمت الكثير عن الحب و الحياة |
| Yaşam ve ölüm arasında, ikisini birbirine bağlayan ince bir çizgi dışında hiçbir ayrım yoktur. | TED | لا يوجد فصل بين الحياة والموت يوجد فقط خيط رفيع يربط بين الاثنين. |